her evde bir el vardır
bazen artı uçta
her zaman eksi uçta olan
birbirini
soya bağlayan
yaşamayı / mutluca kolaylaştıran
veya
yaprak dökümü sunan
hani şu
sevgi kapısı gibi
örtülen / açılan...

eyy belimin tutar gücü oğul
bil ki
her evde vardır bir el
beri gel oğul / beri gel...

yarınımın
öbür günü oğul
yaşlılığımda / belimin kuvveti
gözlerimin ışığı
yücelerin yükseği
yüreğimin taşkını oğul
el atının yelesi kara olur
yerinden kalkar gider
cahil
hep güçlü durur
yanılıp da
el atına binme oğul...

bil ki
her evde vardır bir el
beri gel oğul / beri gel...

kadınımın doğurduğu oğul
göz açıp gördüğüm
başımın tahtı
karanlık dün de bulduğum
görür gözümün aydınlığı oğul
göğsü güzel
el dağına çıkmayasın
dolu gider boş gelirsin
aman ha
yeşil yılana sokulmayasın...

bil ki
her evde vardır bir el
beri gel oğul / beri gel...

yeşil giysili / dervişlere
adak adadığım
kuru çaylara
gözlerimden su saldığım
karanlık günlerimin aydını oğul
kızların yolu öncedir
amma
el atına binen çabuk iner
bildiğini aklın unutmaz sa / iyi
hızır yoldaşın
uğurun açık olsun oğul...

bil ki
her evde vardır bir el
BERİ GEL OĞUL / BERİ GEL...
Mustafa Ermiş
23 ağustos 2007