Ne desem, nasıl söylesem Gene aklım karmakarışık Ellerim dolaşık…
Belli ki bu karışıklık bir ihtilâl ile sonlanacak artık...
Akdeniz’in bakir ve fakir kıyısında bir kum tanesiyim ne el değmiş yüreğime ne kimse dokunabilmiş gönül telime yıllar boyu umutla beklediğim şüphesiz sendin sevdiğim
Bir zakkum ağacının gölgesine sığınıp her gündoğumunu nasıl beklediğimi yani gözlerin değince kuytularına gözlerimin nasıl aydınlandığımı anlatsam, Dinler misin?
Dalgaların boyunca uzandım tutuverecek kadar yakınsın ellerime kimi zaman kimi zaman hayal dünyamı bile zorlarken uzaklığın
Biliyorum aslında tüm bunlar hayal dünyamın oyunları ve biliyorum oysa bana, benden daha yakınsın
Olur da kirlenirsem hoyrat bir sel akışında yıka, pakla coştukça coşan şefkatli dalgalarında İşte seninim… al yüreğinin içine ve beni sevdiğini söyle
Bazen deli bir rüzgârdır esen; Bir deli rüzgâr ki; güzelliklere düşman esme rüzgâr ne olur, yıkma umutlarımı kalelerim kumdan…bu hızla esersen, olacak bütün düşlerimin sonu hüsran
Umutlarım hep senli, hep senden yana peki neden uykularımda yoksun bir bildiğin var elbet, uyanır diye kıyamıyorsun
Bak uyandım, kumsala serilmiş gönül bahçemizdeyim sana sunmak için kır çiçekleri derledim tüm yasaklara çizgi çekip bu gün ihtilâl yaptı varlığını ömre amade, önüne serdi yüreğim
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
İhtilâl şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
İhtilâl şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.