***MAVİSİNİ KAYBEDİNCE YEŞİL***
kapıyı çarpıp ardıma bakmadan
gittiğime bakıp da terk etti beni deme sakın… müsterih olsun yüreğin korkma güneş her akşam batıp kaçıyorsa da usulca hüzün ve keder dolu gecenin kollarına ezerek yüreğimizi sıkıyorsa kırmızı şiirlerin hüzünlü satırlarına sığınıyorsa dertlerimiz kendini bırakıyorsa da dönüyor yine güneş özlem ile her sabah… aydınlatıyor yine yeryüzünü… bakma öyle nedensiz kaçışıma sevdan bana kurulmuş bir tuzak dönüp dolaşıp kürkçü dükkanına dönüyorsa zavallı tilkinin bunda bir kusuru yok. tilkiyi döndüren kürkçü dükkanının kürke olan sevdasıdır… ve yollarına kurulmuş tuzak… fitnebaz gözlerinin kemendi… delice aktığına bakma ırmakların hoyratça aşar dağları oltadaki balık sevindirir çocukları ve ırmak sonunda döner denize deniz olur ırmak başka seçeneği yoktur… kapıyı çarpıp ardıma bakmadan gitti gelmez artık… deme sakın… inziva münzevinin hesaplaşmasıdır nefsinin dürtüleriyle dürülmüş defteri sığındığı beyninin kıvrımlarına günahlar vicdanının örtüsünü kaldırıp cilalaması kendi içindekilerle hesaplaşıp ödeyip aldığında hesabın üstünü dönecektir günahkar hayata daha güçlü daha tutkulu kavrayacaktır ve sarılacaktır boynuna güneş suyunu içip kavurunca rüzgar çalıp kaçırınca gökyüzüne ve denize mavisini, yeşilin yetimin boynu büküldü mavisini kaybedince yeşil terk edip sarıya bıraktı sahneyi sarı hastalanıverdi kahrından gizleyiverdi yüzünü beyaz örtünün altına deli rüzgar esince lacivert bulutlar mavisini akıtıp dökünce güneş ısıtıverince sarı kavuşunca mavisine tekrardan yeşerecektir yeryüzü kapıyı çarpıp ardıma bakmadan gittiğime bakıp da terk etti beni deme sakın… nereye gidiyorsam yanımdaysan nereye dönüyorsam karşımdaysan istesem de terk edemem seni… yüreğinin ve okunmamış şiirlerinin kahramanı olmuşsam unutma kahramanlar terk etmez, edemez… kahramanlar bir gün döner mutlaka… bak duyuyor musun kapının çalan sesini rast makamından vuruyor… tokmağın ritmi neşe veriyor… hadi koş aç kapıyı ben geldim… sarıl yine boynuma öpücüklere boğ beni… bir olalım tekrardan yeşil…yeşil akalım. ve ressam imzasını atsın artık resmin bir köşesine kavuşmanın tablosu tamamlansın… not: sevgili dost şaire Ceyda Gork’un “bu hikayenin kahramanı yok artık” şiiri bu satırların yazılmasında esin kaynağı olmuştur… Ceyda Gork Hanımefendi’ye kabul ederlerse armağandır, bu şiir severden… |
yürekten tebrik ederim selamlarımla