***satranç***sığındığı yüksek burçlu kalelerinden ordusuna verdiği emirlere bakmayın şahın bakmayın vezirin küçük görmesini ahaliyi atların Le çizerek saldırısına aldanmayın ya o koca fillere ne demeli eziyorlarsa da ağır gövdeleriyle düşman askerlerini şaşırıp hayrette kalmayın… birde gülünecek askerler var cehennem bakışlarıyla, gözleri nar o kadar düşman askerini katletmeye niyetleri var çapraz süngüsünden kurtulacak da düşmanın vezirini, kalesini atlatacak da atını, filini düşmanın aldatacak da vezir olacakmış… hadi oldun diyelim a oğul ya sonra ne olacak kaderin mi değişecek… aldanma oğul aldanma satranç tahtasında olduktan sonra ha asker olmuşsun ha vezir sonun da olacaksın rezil… birilerin elindeyse kaderin sevinme yuların varsa eğer ve tutuyorsa birileri ben atım her engeli aşarım hiç durmadan dört nala koşarım demenin bir haceti yoktur aldanma oğul aldanma satranç tahtasında olduktan sonra ha at olmuşsun ha koca fil donup durunca değerin olacak kil… yüksek burçlu sığınağım düşmanın saldırısına karşı yardımıyla fillerin koruyorum deme şahı... yeri gelince, zaman dönünce, karşılık görünce, korudu beni demez ... kaleyi de fili de seni de beni de verir düşman eline şah. ahde vefa yoktur satranç tahtasında satılmaz diye bir kural yoktur… ben şahım herkes benim için savaşıyor canını vermeye yarışıyor gücüm kuvvetim düvel aşıyor deme sakın… tacının kenarından tutuyorsa birileri canı sıkılıp bırakınca oynamayı bitiriyorsa azametini böbürlenip durma aldanma oğul aldanma satranç tahtasında olduktan sonra ha kale olmuşsun ha tacı başında şah oyun bitince düşersin sandukaya, edersin ah u vah… zulme ortak olma yeryüzünde, adaletten şaşma oyuncu isen zulme seyirci kalma asla, yardım et mazluma seyirci isen… ya adaletin koruyucusu olan oyuncu ol ya adaletin hizmetçisi olan seyirci ol yeryüzü sahnesinde ipleri başkasının elinde olan kukla olma tarihin çöplüğü başkasının gücüyle zulmedip, at koşturanlarla doludur…a oğul… unutma… |
satranç tahtasında nerde durduğumuz ve hangi hamleyi yaptığımız önemli...
kutlarım..