SEVDA KUŞUN KANADINDA
Yine solgun gönül hücrem
Bütün duvarlara yabancı bakıyor gözlerim Şafaklara giden esmerliğime bakınca donuyorum Nasıl, nasıl Eriyip gitti zaman özlemin gölgelesin de Dağılıp karıştı ham düşlere hiç sabır etmeden Özgürlükse dokunmadığım yokluğunun yaratığı uçurumlarda ben zaten yuvarlıyorum Bu gün görüş günü Gelinir yine her zamanki gibi,beklenmektesin Gelişler ruhu azat eder kısa da olsa çok sever gözlerim gözlerin ışığında gökyüzünü fısıltın fiskesinde ,bir perçem hayaline dokunur bakışlarım o ışıkta terk eder insanı hain bir mermi gibi,saplanır yüreğime kanar usul, usul nemli duvarlarda bekleyişim sensizliğimle vurulurum of! giderayak keşkeler yüklendi omuzlarıma hayatın ortasında sıkıştırdı tüm acımasızlığıyla ardımdan el sallamaz kimsecikler en çokta bu gider kahrıma ,yorulurum küskündür dil, laldır, beni de al götür diyemez kelepçelerin şakırtısını adımlarken yüreğim kemirir inadına , geri kalan ömrümü soğuk kafeste,bir can bir perde bir beden ve ben…… duyun beni,dostunuz, diyerek çığlık atanlarım barut kokan mazim yok benim artık ellerim kanlı değil, kalem tuttum ben suçum yazmaktır Nazım gibi tepeden tırnağa isyanlara karşıdır yüreğim zerrem dünyaya bedel biri var ki, içime çöreklenmiş idam sehpasında acı çığlığı ile şairine aşkın yaşadığın kadar iz bıraktı dedi duyulur duyulmaz sesiyle gerisini acı heybesine doldurdu ve gitti bilinmeze bir yol bu benim kederim senin suçun ne ay gülüm diyorum benim suçum olsun ,suç varsa eğer boynuma olsun istersen bu sevdanın vebali sevdam ,prangalanmıştır yüreğime bunlar ne ki… korkusuzluğumu kazıdım karanlık odaların her yerine birazdan yırtılır perde bir serçe bitiverir penceremde kanatlarında sana sevdam ZARALICAN İST.2010 |
Tebrikler.