Umudun yolculuğuna çıkmış gönüller!Ulviyetin cenahında cehtin aşkı var Yakar mı hiç böyle kutsi gönülleri yaratan çünkü vecdi ar Ne vicdanın burukluğu, ne meşakkatin yoğunluğu ve nede sevda noksanlığı kar Nar, ruhun mücerret senasında, aşkın ilham sancağında, çilenin ocağında süruru har Kimler çekmedi bu dünyanın kahrını Hiç durma bir göz at, atin için mazinin makûs sayfalarını Talan edilmiş yurtları, yetin bırakılan çocukları, mahzun kalan zavallı nisaları Anaların feryadını, babaların gözyaşlarını, evlatların hissiyat nidasının o çığlığını Yetmedi, garbın eşkâlindeki kahpelik Zulmettiği ve sömürdüğü asırlara nakşetmiş bir kepazelik Zürriyetsiz, ülfetten habersiz, dini müminden nasipsiz, iblisin ahenginde şerefsiz Yağmaladı, bakir bir vatan bırakmadı bayrakları bayrak yapan mefkûreye inanmadı Bir zamanlar zulme abat olmuş nesil Ecdadımın hanifliğinde, kalbi ve kemali yet latifliğindeydi İnayet gösterildi, zulme ve işgale ve hatta daha beterine duçar olan nesli kurtardı Musevi olmak Tevrat’a inanmak ve hatta hiçbir kutsiyete inanmamak suç sayılmadı O kadar lütufkâr davranıldı ki haklı Ticareti maharetin, kazanmak için hırsı cehtin cenahıydılar En müşkül halimizde, işgallerin furyasında, savaşların soldurduğunda yoktular Yalnızca kazanmanın, tahrif edilmiş hülyalarının, hatta tahakküm eden hahamların Sultasında ve emanetin halkasında Devlet kurmak için, nesilleri seküler hale getirmek için çalıştılar Entrika ve desiselerin, zihinleri esir alan sahnelerin, iblise taş çıkartan şerliğin Sultanlığına soyundular, şerefli Filistin halkını ve umutlarında aşklaşan sevdaları Müstekbir maharetiyle dünya milletlerinin sessizliğinde işgal edip mahkûm yaptılar İHH ve sivil toplum kuruluşları ve insani feryatları, imani sedaları yola çıkmışlardı Mazlum Filistin halkına yardım etmek ve yaralarını bir nebze olsun dindirmek İÇİN Mustafa CİLASUN |