PİÇ AYNALAR!
1)
Dua etmekten derisi soyulan ellerimle yalvardım sen : bir camianın öfkeyle terkedenisin ben : tüm yalanlarına rağmen kalıp didineni sabahları aynalara açıyorum gözlerimin perdesini yok işte yok: güneşin selamı bakışlarımda bende var ama aydınlığı, umudumun. "Dönmüşsün" dedi koca bir eylül, "dönmüşsün" Evet dedim: "döndüm bir bekleyene..." sonra seni sordu yoldum saçlarımı koydum önüne: “işte o” 2) insan büyüdüğünü nerden anlıyor biliyor musun? Aldığı yarayı hissetmemeye başladıkça... Buna kirlenmek de diyorlar, ben büyümek diyorum iyilikleri kötülüklerinden daha derin insanlar biliyorum ellerini çekmeyen kalbinden sahabesi olmuş çağının sahib çıkanı adam gibi! ... herkesin uyuduğu saatlerde bir vuranlar bir de vurulanlar uyumaz gündüzler neden zehir deme sen bir zehir bıraktın kardeşine yaklaşır barışma ayı Ramazanlar ve yedi çeşit sofra yaz beni de kimsesizler arasına ve unut... yeni yüzler bul, saman alevi alakalarda ışısın yüzün herkese aynı hikayeni anlat ve aynı radikal kitaplarda boğul... oysa reel hayat bambaşka sigara içen dostlarımız bahsetsin dünyanın kirlendiğinden!!! benden dinle sen inanmayı iman edenler ancak mutsuzdur! Kahrolur insan şu çağın haline... müslim: geceleri kederine sarılandır yar niyetine mü’min: uykularında ağlayan, sabahları yumruklarını sıkandır kalandır, dimdik durandır, sabredenidir dostunun... 3) dünya bizden daha temiz değil ama dünya kadar değer vermeyiz bize budur: hali pür melalimiz Patron sınıflardan çok kendi emeğimize kızarız bundandır dağınıklığı kardeşliğimizin Zalime yumuşak, dosta sert cahiliyeye müşfik, ilmiyyuna gaddar tutarsız hayatlarımızın çamurudur şikayetlerimiz... ve piçtir aynalar! 4) Hoş geldin Garb... Afakın ve euro zırhınla... sektörün iman dolu göğsüm gibi serhaddi yok artık gücünün büyüklüğü dağınıklığımız kadar olan ey Küfür sabahleyin arabalarımızla sana akacağız, sabah 7.Başla! Kredi kartlarının ve asgari ücretlerin dünyasında Kahrolsun(!) devlet memurluğu(!) Hoşgeldin özel sektör tağutu(!)... : çarpıklığıdır akidemiz! (Ebuzer mi?: Can sıkan bir Şazz...) Kendine yeni bir “hayr bonus” bulur dostlarımız Ne de olsa sevgiye aç tüm metropoller! beni koyduğun, bana koyduğun tüm kahrın kadar Bak istanbul’u dinliyorum, ellerim yaralı... 5) Gömecek yer kalmadı bakışlarımda ölüsünü sevdiklerimin en iyisi yakmak ve küllerini savurmak gözyaşı denizlerime sen beni incittin, Allah’da seni inceltsin ey kalın dost! ’İnceldiği yerden kopsun diye’ değil ama İnceldiği yerden sarsın diye hayatı... Haklısın Herkes kendisini daha iyi bilir Herkes bildiği kadar taşır, dostunu, aşkını ve yarasını... |