T/arafsız Aynalar
/Şiirlerimi dokundurdum yüzüne
Hecelere ayrıldı kirpiklerin/ Ayrılığın sûr’una üflediğinde vedan İkimizde anladık,kıyametin gözlerinde kopacağını Zaman Tüm hafızaların hayat çizgilerini dağıtıp, uyuşturduğunda anıları Cehennemim beni terketti diye Üşümek tuttu avuçlarımı -I- Yüzünü anla(t)mak için kirpiklerinden okumuştum bakışlarını Arafsızdı yüzün Hüznün taraflı ki varlığın Arafsız yüzünde cennete taraf olmaktı Varlığın, hüznüne tarafsız kalamamaktı -II- /Yüzümü yollarına boyadım Aynalarım paramparça/ Sen şimdi,zamana benzersin giderken Hızlıca akarsın avuçlarımdan Öylesine bir durak olur avuçlarım Geçerken uğradığın Adımlarına susmalar düşürür de gidersin şimdi sen Yavaşça yaklaşıp anlatırsın, vedalar nasıl sayıklanır Dilin zehir olur o an Dilin terk olur Dilin acıtır Üç nokta kanatırsın anıların yerine Anlatırsın Unutkanlık imlaya nasıl yakıştırılır Son yolculuğun olur beni içine almayan Anlayamam neden Neden, bilemem Yine de Bazen daha iyi gelir kalmak gitmekten İyi gelir bazen bilmemek bilmekten Gittiğin yolların sonunda kırık aynalar bırakırsın Ne zaman sana baksam kendimi görürüm Ne zaman kendimi görsem, seni anarım -ki yokluğun Bir ruhu gerçekten özlemek olur şimdi Gerçek bir ruh olur şimdi, gerçek ten |
Unutkanlık imlaya nasıl yakıştırılır
Bak, cehennemin seni terketti!
ve konuşmaların
ve daha
..
Aynaların paramparça!
Sığ bir debelenmeden kasıt –geçmiş ve kanadıkça başkalarının kollarında gömülmenin anılarında birleşen o bilinen! Hayat...
Varlık, hüzne tarafsız kalamamak
“Ne diyorduk; içim.. içimde asılı birkaç yara..”
Özlemin özü, öze özlem katmak!