HATIRALARIN İZİNİ SÜRSEM
Ne vakit hatıraların izini sürsem çocukluğa dair
Nice dağlar, ovalar, nehirler, ovalar düşer gözlerime Avuçlarımdan ateş böcekleri zıplar Bir yanar bir söner Kaç vakti soğuklar dondurdu Kaç vakti sıcaklar eritti bilmez insan. Ne vakit hatıraların izini sürsem çocukluğa dair Armut, elma, erik kurutulmuş yazlar gelir gözlerime Ocakta büyük kazanla kaynar Kandil bazen yanar bazen söner Ne kadar zamanı karanlık sildi Ne kadar zamanı aydınlık bitirdi bilmez insan Ne vakit hatıraların izini sürsem çocukluğa dair Ya ahşap tavanlı evden toz düşer üstüme Ya kondu da ev sahibi rahatsız olacak diye uyarı Yer sofralarının birlikte doyuran bereketi Kimi kaşık boş gelir Kimi tabak dolu gider Ne kadar dönemi geri getirdi bilmez insan Ne vakit hatıraların izini sürsem çocukluğa dair Onca tanıdık çehre, akrabalar dizilir gözlerime Bir bayram öncesi toplanmışlar Bir düğün, herkes yanaklarımdan okşar Bir cenaze evi neden bu sessizlik Canım bir ıslık atmak diler Kimi azarlar, kimi gülümser Ne kadar acı var, ne kadarı neşedir bilmez insan SİNAN YILMAZ |
Ne vakit hatıraların izini sürsem çocukluğa dair
Onca tanıdık çehre, akrabalar dizilir gözlerime
Bir bayram öncesi toplanmışlar
Bir düğün, herkes yanaklarımdan okşar
Bir cenaze evi neden bu sessizlik
Canım bir ıslık atmak diler
Kimi azarlar, kimi gülümser
Ne kadar acı var, ne kadarı neşedir bilmez insan
şiir muhteşem..ki böceği almış zaten..hep dönmek isteriz de çocukluğumuza,hep bölük pörçük anılarla yetinmek zorunda kalırız..
kutlarım dost..
sevgim ve saygımla..