UYSAL ÇOCUK OLMADIN
Ertelenen kavuşmaların ayazı vuran yar
Uçurumun dibine yuvarlansan bile kanadı ol umudun Uslu çocuk olmadın bozkır teninle Terkedilmiş hanelerde büyüyen incir ağaçları Tarlaları saran ayrık otları Göç eden kurt, kuş ve çakalları Ulu bir kaderin çaresizliğinde değil Aklın aymazlığında alışmış, Uyuşmuş çaresizlikten bildin. İmbiğimden süzülen anılarımda depreşen yar Kabuk bağlamayacaksa bile derin ilacı ol yaranın Uslu bir çocuk olmadın toprak teninde Sınırları hareketli bir coğrafyanın kan davaları En çok namuslu görünenin namus cinayeti Kırmızı kurdelenin kızılında putlaşan namus Daha kundağında sözü kesilen genç kızı Köklü bir geleneği aydınlığında değil Kahreden esir eden çaresizlikten bildin Damıtılan yalnızlığın pençesinde savrulan yar Çoklukta kimsesizliğin yuvarlansan bile sesi ol gerçeğin Uslu bir çocuk olmadın kavruk teninle Ağacı, taşı, kurdu, kuşu, insanı saran ulu nazarı En çok sen sorguladın, en çok sen durdun karşı Babadan oğula değildi bilgi de irfanda Metrelerce sicimden bağışlanmak dileme arsızlığı Güçlü bir inancın kuşatmasında değil Süregelen vahşi bir simsarlıktan bildin Ertelenen kavuşmaların ayazı çarpan yar Düşmek saysalar bile daimi aydınlığın Her satırına asırlar adanan diviti ol kelamın SİNAN YILMAZ |