ÖLÜM SOĞUK
yağmurlu bir kış sabahı
sessiz bir faniyat duvarını aştımda geldim yanına sana kır çiçekleri getirdim gülüm avuçlarımla topladım hepsini kücücüktün sen, minicik ellerin vardı hani yağmuru severdin, korkardın gök gürültüsünden sana yakıştıramadım sesizliği büyüyecektin sen daha gülüm bir çil gibi düştün göğsümden toprağa en zayıf yerimden vurdun beni ölüm ne çare gökleri titretirken yağmurlu bir kış sabahı bir tel saçının yerine avuçlarımla toprağını topluyorum ten durmaz çürür gülüm özlüyorum seni birgün bende gelirim yanına şarkılar söyle yine gülüm ıslak dudaklarınla cennetin beyaz kanatlı güvercini şimdi sen yoksunya alışırmıyım bilmıyorum eksildim birkere alışamam biliyorum bir sabah gitttin nefesinide alıp yüzüme bakma öyle soğuk beni yakma gülüm kaybetttim seni canımdan can aldın ölüm çaremi aldın elimden çaresizliğimi ver ölüm |
beyenerek okudum şirinizi sevgi ile kalın hoşçakalın gözlerim rahatsız fazla yazamdım özür dilerim hoşçakal