kır zincirlerini
Gülüm
çekinme bak güneşe kır zincirlerini tutsak olma geçmişe bırak gülecekse gülsün gözlerin asma yüzünü çiçeğin renginden sana ne sen içindeki yaban otu temizle renk renk tomurcuğa dursunlar ve her sabah korkmadan açsınlar gülüm kaldır başını bak gökyüzüne önce gözlerin kamaşır sonra alışırsın yavaş yavaş bir resim belirir yakamozları parıltıları sert dalgalarıyla denizi görürsün ve koskoca yüreğinde kaybolursun masmavi sularında bir sandalda düşün kendini bırak serin sıcak kollarına akıntıya kürek çekme götürdüğü yer meçhul değil er geç çıkacaksın karaya senden önce çıkanların ayak izlerini göreceksin sende yürü gülüm yosun tutmasın yollar hatta koşarak bildiğin en güzel şarkıyla sen koşarken yıldızlar kayar önünde yayından fırlamış ok gibi saplanır ufkun bir yerine gözlerin dalar ardından ve bir kahpe kurşun değer sineye sanma alır unutturur silebilir izlerini ölüm binlerce yürekte dönersin geriye belki bir su damlası damarlarında karanfilin kardelen olur açarsın baharda dağlarda bir efsane dolaşır gizemli sevecen yayılır dilden dile-destanlaşır bir güzel kız söyler türkünü suretini işlerken kilime analar ninni tutar adaşın bebelere ekinde-tütünde fabrika düdüğünde çatılır mavzer gibi bir çınar gölgesinde bir güneş olur doğarsın bir gün anadolunun orta yerinde h.kesimoğlu |