Mimoza Bakışlı Kız
Çisil çisil bir yağmur yağarken Ankara’ya.
Ölçülmez mesafeler giriverdi araya. Mimoza bakışlı kız yüreğimizde mahfuz. İlaç yine ondadır açtığı som yaraya. Yokluğu çöl sürgünü terkettiği kent ıssız. Tavrıyla bin can yakar bir anı geçmez nazsız. Nazlı narin bir fidan boy verir gönüllerde. Gözleri tarih yazan mimoza bakışlı kız. Ankara bürünürken o yok diye karaya. Has efsaneye konu, konuk sırlı saraya. Parmakları ki nurdan ışık ışık gülümser. Edası gün ışığı siması benzer aya. Üşüyor bulvarlarda ışıl ışıl vitrinler. Hayret içre sükûtta periler ile cinler. Mimozalar da küskün kentin ışıklarına. Yağmur damlalarında gizleniyor enînler. Kayıtsız tavırları kentin bağrında yara. İçten bir gülüşüne feda bütün Ankara. Uç verir sevda dalı onun bakışlarında. Bir adı gülle hemdem diğer adı dilâra. Mimoza bakışlı kız fer o güneşe aya. Hasret kaldı dudaklar onun elinden çaya. Bakışlarından sızan ıtır ruhlara ilaç. İmbikten geçmiş ışık onda dönmüş miraya. Kiraz kelimesinde gülümser dudakları. Etrafa şua şua nur saçar yanakları. Bakışlarına imge o yüzden çiçek adı. Ağar bakışlarıyla aşkın sarmaşıkları. Ankara,07.05.2010 İ.K |