MevsimlerŞiirin hikayesini görmek için tıklayın İftara yakındı haberini aldık Beyza’nın.Haber acıydı.Şairin dediği gibiydi tam da;
’.............................................. İçimde kaynayan bir mahşer var Bu mahşer bir de annelerin kalbinde kaynar Çünkü onlar yün örerken pencere önlerinde Ya da çamaşır sererken bahçelerde Alıverirler kara haberini ansızın Okul dönüşü trafik kazasında Can veren oğullarının ....................................................’(Erdem Beyazıt_sana,bana vatanıma,ülkemin insanlarına dair..) Beyza dokuz yaşındaydı.Okuldaydı.Henüz yemişti yemeğini.Oynarken düştü,başını çarptı...Ve oracıkta ayrıldı aramızdan... İkizi de vardı.Onu tek bıraktı.Dört kızdan biri,şimdi yok. Çaybaşı yeni köyden.Komşu.Baldızdan aldık haberi. İşte bir sonbahar akşamı.Eve dönerken yolda,birden bastırdı sağanak...Mecburen yolun sağına çekip,dörtlüleri yaktım.Kağıtla ve kalemle buluştu kelimeler...Dışarda hava karanlık,dışarda rüzgar vardı...Yoldan geçenler,sebebsiz duran adama şaşkın şaşkın bakıyorlardı.. Bense hüzne adadım bu akşamı...Hüzün içimizde.Yağmur yağmadı bu gece...Yağmura inat,gözyaşı bu gecede yağmur gibi yağdı,acıyla yanan yüreklere...Yürekler kim bilir nerde? Mevsimler Ey mevsimler, Bir bir kayarsın avuçlarımızdan Ne yaz kaldı,ne sonbahar Ne kış kaldı,ne ilkbahar Ey mevsimler,hep gidişedir hüznüm Kalan bir yanım var içinizde Kim bilir beni,hangi fotoğraf karesi Bir yazı,bir kışı; ilkbahar ve de sonbahar Benim fotoğrafım hanginizde saklı? Ayrılışın fotoğrafı mevsimler, Bizi bıraktığınız gibi Yüreğimizi sizde bıraktık… Ya biz sizi ne zaman bırakacağız? Bırakıp bırakıp giden mevsimler… *** *** *** *** *** Bir kız çocuğunun gülüşü baharda Tebessümü kalır denizden bir martının Sonbaharda bir yaprağın düşüşü İçime düştü bu kış,ayrılığın soğuğu Şimdi hüzün vaktidir,bilirim Zordur ayrılıklar ve ansızın terk edip gitmeler… Bir kız çocuğunun okul bahçesinde düşüşüdür, Düşüp de ölüşüdür mevsimler… Annesi ne de zordadır,dardadır bu sonbahar Kalbim hangi mevsimde şimdi? Beni kesen soğuklar,yüzüme çarpan rüzgar Haber var mı uzaklardan… Dokuz yaşındaki Beyza, Hangi hastanenin morgundadır,şimdi İstanbul’da Mevsimler,mevsimler,mevsimler Bazen doğanlara,bazen ölenlere Bir anne yüreğine inen sancılar ve acılar Hangi mevsimde saklıdır? Hüznüm alır giderken beni, Beklerim ben de bir mevsimi Ne çaresi vardır gidişin, Ne de kimse bekler seni Ha odandasın evinde,bir başına Ha kalabalıklar içinde, Gördün mü kendini,bir karış toprak içinde Bir bir hesabı sorulur günün,aldığın tek bir nefeste Aah çocuk,hayattan giden çocuk, Düşmek zamanıydı,biliyorum Mevsim sonbahardı,yapraklar Yapraklar gibi düştün oyunda Bir başına bırakıp gittin bizi. Arkanda annenin feryatları, Arkanda yüreğimin acısı Be çocuk,şimdi kavuşmak vaktiydi Mevsimin bu sonbaharmış… Mevsimim ne zaman diye beklerken çocuk! Aldım haberini,yüreğim yandı Çocuk yüzün ve mavi gözlerin Şimdi evinde yok çocuk! Annen ve kardeşlerin boynu bükük, Sense gökyüzünde meleklerle be çocuk, Meleklerle tebessüm edip durursun, Babam nerde diye? Babalar çocuk hep uzaktadır Bil ki senin için be çocuk Sen sevemesen de,sever babalar Saçını okşayamasa da, Yüreğindedir çocuk,yüreğinde Ahh mevsimler,mevsimler Kaç yaz kavrulduk,kaç kış üşüdük Baharlarla gelen yağmur sonrası, Toprak kokar,berraktır gökyüzü Sen ne bilirsin şimdi; acı nerdedir,hüzün nerde? Acı bizde,hüzün bizde Sabır bizde,şükür bizde Düşme çocuk düşme Bu sonbahar,kal bizimle! İzmir.24.09.2007 |
Tam hatırlayamadığım bir şiirim düştü aklıma..
SIZIP KALACAĞIM BİR GÜN BİR YERDE,
BİR DAMLA KAN SIZACAK DUDAKLARIMDAN..
...........Her şeyin hayırlısı,ölümün bile.....ESRA