hüzün nergisleri
şemsiyesi açılmamış kadınlar gördüm
sağanak yağmurlarda inadına yürüyorlardı ne yağmurlar ıslatırdı bedenlerini ne gün yüzü görürdü gözleri bir sonbahar taşırlardı avuç avuç elleri titrek, ayakları ürkek yürürken yağmurlarda şemsiyesi açılmamış kadınlar gördüm havadaki bulutlar sanki ağlardı hallerine ama yine de hiç yüksünmeden bakarlardı kimi erciyes’ten, kimi kaz dağlarından, kimi amanos’tan gözlerim görünce onları apansız memleketlerde avuçlarındaki sararmış yaprakları serperlerdi gök yüzüme şemsiyesi açılmamış kadınlar gördüm ıslanmış hüzünler biriktiren kadınlar elleri titrek, ayakları ürkek yürürken yağmurlarda bakakalırdım ben hep böyle, hüzün nergislerine 2015-04 |