Ne eksik... Ne fazla...İki çocuk çıkıp geldi düşsüz saatlerime. Harçlıklarıyla bisküvi yiyip, dondurma aldılar. Küçük bir kulübeyi sığdırıp gülüşlerine, Hikayelerini gözlerinde oynadılar. İki çocuk , birkaç sokak aşağıda. Onlar çok daha önce doğmuşlardı. Bir melodikanın nefesiydi birinin ağzı, Diğerinin elleri ağır pazarlıklar. Harçlığa unutulan yorulmaları Tanınınca eğilen yüzleri vardı. Kalabalıklardı en çok insanlar. Çokluklarında yeknesaktı gözleri. Yok gibiydiler… Yönsüz bakışlarında yalnız düşünce Rüzgârda dağılan toz gibiydiler. Susuyordu yollar sağırdı sözlere Sanki ezmek için üzerlerinden geçiliyordu Küfürdü taşları, çamuru, Bazen de insanları gibi çıkmaz sokaklara gidiyordu. İnsanlar Neden sonra kendilerini koydular taş oyuklara. Daha da göremesinler diye birbirlerini Oyuklarına da perdeler bezediler Üstelik desenli! Görünecek yüzleri kalmış mıydı ki Birbirlerinden gizleyecekleri bu kadar aynılıkta: Hepsi aynı oyuklarda, aynı gölgeydiler. Duvar örmeyi yeğlediler yüreklerinin tenini. Düşlerinde günü başa almaktı yarınları. Her sabaha, yaşamları kadar uyku, Dün kadar, unuttukları rüyaydılar… Duymazdan gelebilmek mümkün mü ötüyorken kuşlar. Altından geçtiğimiz ağaç dallarını, Göz göz balkonlara serpiştirilmiş çiçekleri görmezden gelebilmek, Sıyırmasına düşüncelerimizi, şaşırmamak mümkün mü! Ya da gözlerimizi: Yorgun ve aç bir sokak köpeğinin, baygın ve çocuk bakışında bulmak Mahzun buruklukla. Dokunmak, sevmek isteyip de korkuyu bahane edip Mantık duvarının önünde bırakıvermemiz, Mümkün… Oysa tek başına değildi insan. Onca benzeri vardı, aynısı. Ama aynalarda bile kendilerini göremeyecekleri yüz kadardılar! Haklı bahaneler uydurdular kine, nefrete, saldırganlığa! Tüm bunların haksızlığını savunan yasaları vardı; Üstelik kendileri yazdılar. Yasaklardı tek düze insanlığa, zincir zincir, Bağlandıkça çoğuluz sandılar Tekillik, yalnızlıktı oysa… Para para ömürler sürüyorlardı. Para karşılığında sabır örüyorlardı. Duyularında onmaz sinirler ölüyor Yürek seslerini duymuyorlardı. Hepsi aynıydılar! Birbirlerinden gizleyecekleri bu kadar aynılıkta Hepsi aynı oyuklarda, aynı gölgeydiler. Sıradan ve basit gördüler sevmeyi! Aşkı ise Söylemeye dilim varmıyor… İki çocuk, anneleri çağırınca ayrıldılar. İki çocuk, birkaç sokak aşağıda Soğuk yer yataklarında kıvrıldılar… ezgi ç. 02.05.2010 |
Bağlandıkça çoğuluz sandılar
Tekillik, yalnızlıktı oysa…
okurken alıp götürüyor şiiriniz..beğenerek okudum..kaleminiz daim olsun..
sevgi & saygılar..