Ben ağlayım, bahtın için kime yanayım!Bir dert ki umman için kifayetmiş Mecnunun ıstırabını kim anlar, hakkıyla sancı yaşar yanarmış Virane olmak, hali hazan içinde solmak, düşen yaprağın melalinde okunmak Ne yaraymış, hicranın katresine banmış, ne kadar nida etse de duyulmayan aşkmış Hakikat bilmem kim için farkmış Gönlün inşirahı, yüreğin yangınlığı hal iklimini kuşatan harmış Nar aşksa, ar haksa ve edep mutlaksa, hissiyatın ilzamı nasip için muratmış Anlatamadığım, dilin sızısıyla dağlandığım, sine-i efkârımı sakladığım sevda armış Ne yazılan nameler nede güfteler Ayan olmayan elemli kaderler, sinelerin serencamında ne demler Mızrabın hıçkırığında, rüzgârın uğultusunda, mahzunun bağrından sancılar Ne umudun, niyetin hasadındaki korkunun, solgunluğa duçar olan sabrın hesabı var Bir devlet ki nefese bedel değer Şayet insana yaraşan, kul olmaya ramak kalan umdeler solmuşsa Mefkûre denen uhdeler tükenmişse, idealler zevk için maslahat olmuşsa acıdır Niye gençlik erdemin, faziletin, edebin, ülfetin, firkatin, öte sancısından arî olurlar Tensellik için bahane uydururlar Aldatmaktan, hissiyatı karatmaktan, kalbin sesini anlamamaktan Naifliğin, zarafetin farkına vakıf olmadan yaşamaktan ve gülü kopartmaktan Âdem, adam olmadıkça, insan beşerlikten kurtulmadıkça, kul ki ihlâsa kanmadıkça Her ne yazılsa sadakat olmayınca Vuslatın hesabı yapılarak yaşanmayınca aklım olsa da acım başka Ne konuştuğum nefeslerin ve hatta viranelikte yaşayan mahzun kişilerin hülyası Hasretine matlup olduğu ütopyası, dünyevilik adına serdettiği ahkâmı kalbi anlasa Sen ağlama, ben ağlarım korkma Bir nesil ki yozlaştırılıp yeksana tabii olunca, aldatmak bir yarışsa Kul utanmayınca, insan hilkatini unutunca, yaşamak varlık namına sunulunca Korkmak bana yaraşır, ağlamak kalbim için ardır, sinem için öte bir sevdayı-ı aşktır Mustafa CİLASUN |