Çocuk olalım bu bahar
ekin tarlalarını süratle geçip, baharın yedi rengine bezenmiş alana geldiler,
bir taraf deniz diğer taraf Toros’ların yamaçları, pürenler çiçek açmış tüm ihtişamıyla işveleşen karağan çalıları ve taze kozalaklarıyla nazlı nazlı salınırken çam ağaçları el ele tutuşup papatya ve gelinciklerle bütünleşmiş bayırlara yol aldılar… gün onların günüydü, ne güzeldi mevsim günlük güneşlikti hava ılık ılık esen bahar rüzgârı yalayıp geçerken yüzlerini unuttular zaman mevhumunu ve kaybettiler nemli toprakta dönüşe gidecek izlerini uzandılar yeşillikler üzerine, bırakmadan ellerini… hadi bilmece oynayalım dedi biri, önce sen sor diye cevapladı diğeri çiçek isimlerini say bana, hangisi dağ çiçeğidir, hangisi salon ve yayla bir bir saydı çocuk, gül, karanfil, mimoza, ortanca, begonvil, erguvan kız sûkut-u hayal ile düşündü, yoktu sevdiği çiçekler sayılanlar içinde akasya, nergis, sümbül,mor menekşe ve sardunyalar anladı ki ikisinin arasında dünyalar kadar fark var… bu gün her şeyi ve hatta tüm tezatları bir yana bırakalım yıldırmasın bizi ne uzaklar, ne de adını saymadığımız begonyalarla leylaklar sen de biliyorsun, yıkılmaz surlarla kapladığımız çelik zırhlar içinde insan olana ve insana büyük sevgimiz var izin verelim yüreklerimiz de şenlensin, çocuk olalım bu bahar…. Hatice AK/19.04.2010 |
dizeler hatice hanım kutluyorum sevgimle bahar menekşeleri bırakyorum sayfanıza sevgimle esen kalınız