Allah'ım sana Bir Şey söyleyeceğim!
Bir taşın cebinde t/ aşıyorum kendimi
Kıyısı olmayan denizler sağıyorum gözlerime Annelerimi nereye gömdüklerini soruyorum anneme. " bütün mezarlar yüzüme çıkıyor " diyorum! avuçlarıma gömdüğüm bir kadın " evim Yüreğim darmadağın oldu Yeter artık yeter, ey Allah’ım" diyerek bağırıyor susarak içime durup durup kustuğum duru bir çölü! Gözlerimin karasına aşık olan tuz yüzlü kızlar rengini soruyorlar "Halepçe " diyorum!: bütün renklere küs olmanın rengi ! Yüzümü kasırgaların yırttığına inanıyor annem. ben tufanlardan yalnızca kız kardeşimi kurtarabiliyorum... Raviler oyalansın ve bari onlar uyusun elem’siz diye.. Kendime ulaştırmadım hala ölüm haberimi.. herkes rahvan atlarla çıktı yola.. bana ılgar bir at kaldı yokuş aşağı tırmandığım... Kimseyi inleyemiyorum artık.. kimseyi dinleyemiyorum.. akrabalarım geliyor uzak şehirlerden.. herkesin hatıraları birbirinden ayrılan yollara dönüyor! "aynı çatı altında toplanmak yetmiyor" diyorum!, kimse duymuyor! Aynı evladı doğurmaya çalışan kadınların komşusuyum ,mahallemde... Kitleler kapalı ne zamandır! kimseyi bulamıyorum aynı dili sustuğum! (annemden rahmini istedim ödünç..annem vermedi!) bu saatleri kaçıncı geri alarak yaşayışım? dün salıydı...bugün pazartesi! Su’larla diktiğim gözlerim akıyor parmak izlerimden .. Geceleri uyanıp yazıyorum sabahları sildiklerimi! Mersin saçlarını uzatıyor gürültüyle içime.. sevdiklerimden saçlarını istiyorum. kimse bana ne olduğunu sormuyor! Ateş ve su birbirinin kölesi..ve annesi Ancak su’lara tutunarak kurtuluyorum boğulmaktan! al işte!..al..yine saç diplerimde okyanuslarla uyandım! Bir çölle bölüyormuşum uykularımı... -"Allah’ım bana yeryüzünün bütün dillerini öğretirsen sana bir şey söyleyeceğim"! 2006...Mersin....Kayıpkentli |
Sevgiyle selamlar.