Ben ki her hatadan bin ders alırım
Ben ki her hatadan bin ders alırım
Elimden gelirse Firdevs olurum... Fikriyatsız alim oğlu alimi Tezgahında dar işinden tanırım İpe sapa gelmez aslı zalimi Mazlumlara vuruş undan tanırım Rahmanı yâd etmekten utanırım Zoru görür köleliğe alışır Aklı fikri kurnazlığa çalışır Yalakadan geri kalmaz yılışır Karga gibi ötüş ünden tanırım Canı ağyâr ederim utanırım Asla doymaz çirkefliğin tadına Aslı gelmez astarının yadına Yalan yanlış başkasının adına Arzı endam ediş inden tanırım Gözlerimi kör eder utanırım Her konuda ahkam keser hokkabaz Yaman atar mangalda kül bırakmaz Zihniyeti bozuk yobaz mı yobaz Hindi gibi duruş undan tanırım Cananımdan ar eder utanırım Düzenbazla birlik girer kol kola Gahi sağa gider gahi de sola Çıplak ayak ile düşmesin yola Ağır aksak sek işinden tanırım Aslım inkâr ederim utanırım Meclislerde baş köşede oturur Akdeniz’i Kayseri’ye götürür Pek yaman avcıdır attığın vurur Oku yaya ger işinden tanırım Aklımdan hicap eder utanırım Tehdit kâr etrafa korkular salar Yem bulmaz aç tavuk avcunu yalar Cahil cesaretli Ummana dalar İnci mercan der işinden tanırım Gönlümü mezar eder utanırım Ukalalık eder durur yan yatmaz Kendi aklın sıra çamura batmaz İlk görüşte sanırsın ki kül yutmaz Destursuzu şer işinden tanırım Aşkımdan nazar eder utanırım Ozanca bir dâhi olsam dünyada Akılsıza akıl satmam Hanya’da Mevlana’yı O okutmuş Konya’da Madrabazı her işinden tanırım El haya der Rahmandan utanırım Ben ki her hatadan bin ders alırım Elimden gelirse Firdevs olurum... Fevzi Cahit Ozanca/İzmir |