Ağlayanın Bulunmaz
Ne zaman gülmeye çalışsam bir an için
Bir engel çıkıyor karşıma gülemiyorum Hep ağlamak geliyor içimden Yaşamak için bir neden bulamıyorum... Hepten sersefil oldum ekmeğe tuza Öylesine bir yokluk içinde kıtlık kıran İnsan olmak bu mu söyleyin Allah aşkına! Ne yana gidersem gideyim Her yanım duman... Küçük, küçük hesapların peşinde koşuyorlar Büyük, büyük insanlar Oysa her birisi birer kodaman Büyütmüşler benlerini suratlarında Sen de kim oluyorsun Onlar da kimmiş der gibi Bakıyorlar suratımıza Ben de kim oluyorum Yanlarında Kasım, kasım kasılan Ya da günden güne Dar ağaçlarına asılan... Bak işte “ben” de “beni” kullanıyorum istemeyerek Tek başıma bir “ben” miyim dünyayı değiştirecek Hayallerim suya düşmüşken elimden Ve akın, akın bozgunlara uğramışken bedenim Gel de benim yerimde ol Dayan dayanabilirsen ... En iyisi ölmek diyeceksin tümüyle Ya da bıkmadan usanmadan Yaşayacaksın hayatı Hiç kimseyi düşünmeden Komşun açmış Açıktaymış Seni hiç ilgilendirmeyecek Sen mutlaka tok yatacaksın Ve vicdanını söküp atacaksın yerinden Karışmayacaksın el alemin işine... Dönüp, dönüp gerilere bakmadan “Nerden geldim Nereye gidiyorum” demeden Yıllar yılları kovalarken Yolun sonunda da olsan Değişen bir şey olmayacak Aklında Fikrinde Hep köşeyi nasıl dönerim diye Düşüneceksin... Para pul etmeyen şeyler için O batasıca kafanı yormayacaksın Çalmak mı çalacaksın Rüşvet mi alacaksın Adam kayırmak mı Kayıracaksın Ayrımcılık yapmak mı işin Ayırmak mı evladını anasından Ayıracaksın Futbol takımı tutar gibi tutacaksın Siyaset en tuttuğun takımı Ve o takımın başkanının Altına yatman mı gerek Yatacaksın aslanım Yatacaksın yiğitim Yatacaksın benim efe minem Yan gelip yatacaksın... Evvel Allah Sonra senin takımın başkanı Ananı da mı al getir diyecek sana Alıp götüreceksin ananı Anan gitmek istemiyor mu Tutup kolundan Zorla götüreceksin Gerekirse iktireceksin ananı Hem sevabını kazanacaksın Hem günahını... Yoksa nerede kalır senin insanlığın Gelen bir tekme vurur Giden bir tekme İstersen sürüm, sürüm sürsünler seni İstersen emek, emek emekletsinler Sen dayday durmaya çalış koçum Sen dayan Dayanabildiğin kadar Sağmal ineğim Düşme yerlere Yıkılma sakın... Hep yaşa zaferinle Son sürat seferinle Ve taş kesmiş kalbinle Uyuşuk bedeninle Soyulmuş kazlara dön İstersen günde beş vakit değil Her gün kırk vakit kıbleye dön Ne sesini duyan olur Ne halini gören olur Bir inayet yetişmez imdadına... İşte böyle geçsin gitsin yılların Ben saydım saygılıydım Ben sevdim sevgiliydim Ben ağladım Ben güldüm Bu oyunları bile, bile Ben sardım bu başıma Bu belaları Ve ben öldüm bile Diyemeden kendine İktirip git bu diyardan Ağlayanın bulunmazsa Bulunmasın ardından... Fevzi Cahit Ozanca/İzmir |
Şiirinizi beğenerek okudum güzel duygular yüreğinize sağlık,kaleminiz daim olsun.
Saygı ve selamlarımla
Bilal YILMAZ