Bir Ayrılık Sonrası
Güneşin özlemiyle sararmış, bir yüzün yasını mı tutmalıyım ?
Ey sevgili, yoksa Gökyüzünün Maviliğini unutmuş, bütün renklerden mahrum kalmış Gözlerime mi yanayım ? Bilemedim sevgili , bilemedim. Ara sıra gözlerimi , senden kalan son hatıralara, kaçamak bakışlar fırlatırken Suç üstü yakalıyorum , O an dağlamak istiyorum, karartıp umudu. Sonra kahredip öylece dağıtıyorum Sehpa da duran eski mektuplarını. Oysa benim her kahredişim de, Suretinin yeniden duvarlarda belirdiğini , bütün güzelliğiyle Aynaya her düştüğün de gözlerimin Gözlerinin bütün benliğimi esir aldığını Kırılan aynalar itiraf edemese de Çok sonralar anlayacaktım . Sensizliğin, ne kadar yalnızlık olduğunu. Kahrettim inan her seferinde, senin usulca gidişine Ama ben her kahredişimde , sen daha da çoğalıyordun içimde Benim seni içimde, azaltma isteğime inat. Biliyorum ki bir gün , yeniden gelirsen eğer, Unutmaya hazırdır yüreğim, sessizce gidişini. Hiç gitmemişsin gibi, yeniden başlayabiliriz seninle Yoksa bir ömür yalnızlığa mahkum kalacak, Yokluğunda bile, senden başkasını sevemeyen yüreğim. Hadi dön artık, ne olur Bilmelisin ki sen gelmediğin sürece , Yalnızlık hep vefalı bir dost olarak kalacaktır benimle. Ancak sen geldiğin zaman , o gitmek zorunda kalacak Bütün hükmünü sırtlayıp omuzuna. Bir ayrılık sonrası , çekilen acının Ne kadarı mürekkepe dökülür ki ? Herşeyden uzak, dört duvar arasında kaldığımdan beri Düşüncelerimin karamsarlığa ve kendini acındırma hissine Bütünüyle bırakacağını bilemezdim. Zihnimin Kendi kendini, duygusal olarak sömürmeye Bu kadar elverişli kılan şey neydi acaba ? Çocukluğumda ki ruhsal yıkıntıların, enkazını mı taşıyor hala yorgun bedenim ? Ondanmıdır Her ayrılık sonrası, bir türlü toparlanamayışım. Yaşar Çetinkaya Malazgirt |