GRİŞiirin hikayesini görmek için tıklayın (Bu şiire ilham kaynağı olan dost teşekkürler) Çok uğraşmış siyah Kirletip mahvetmek için beyazı Güne çöken karanlık gibi Yok saymak aydınlığı yanı Oysa Her zaman yerinde dururmuş güneş… Sonunda pes etmiş siyah Vazgeçmişler savaşmaktan Sarılmış birbirine siyahla beyaz Karılmışlar bir güzel Ortaya gri renk çıkmış… Aslı beyaz Aslı siyah Yürek yüreğe karışınca Hasıl olan büyük sevdalar gibi El ele verince ikisi Böyle var olan bir renktir gri Ben birazda Bir gönül yalnızlığında Bu griyi Bana benzediği için seviyorum galiba… Kızıl alevli büyük yangınlardan sonra Elde kalan bir avuç küldür Kül kıymet ifade etmez Yangın ne kadar büyükse Nasıl yanmış ve kimleri nasıl yakmışsa Yanan bilir kimseler bilmez Külde kalan gri Bir avuçtur ama dingindir Yana yana Yanacak bir şeyin kalmadığını Her şeyin bittiğini Ve upuzun bir boşluğu ifade eder gri… Sigaramın dumanı Özgürlüğe kavuşurken havada Hüznüm gidip bir sarıya tutunurken Yeşilden griye çalar kahrımı zaman Mesela yağmur taşımaz bulutların grisi Gözyaşı yanakta gridir Gri asil renktir vesselam Ruha benzer biraz Hem var hem yoktur Ölmek değildir bende gri Kül gibi işte Kül ve ben Yanmışız yanacağımız kadar Bırakmışız artık sonsuzluğa düşleri Korkumuz yok ateşten, yangından Kül ve gri bir daha yanmaz Kimi akşamların gün batımında Yanarken kızıllık sessizce ufkun ucunda Sular bir griye durulanır tunç gibi Güneşle uyanan renkler içinde En masum tavrıyla gülümser gri Bir yokluk Bir hiçlik biraz Kül gibi işte Yanacağı kadar yanmış da korkusu yok artık… Renklerle sorunum yok da Bu griden artık bir yeşil çıkmaz Senin olsun mavi,mor ve hercai Ben kader dedim bir kere Soylu rengim griyi seçtim Kül gibi işte Yanacağım bir şeyi kalmadı hayatın artık.. Renkler ve zevkler tartışılmaz derler En güzel renkleri sana bıraktım Benim rengim hep gri kalsın ? Olmaz mı.? |