Dört Dörtlük
Ahlak öksüz şimdi, gözyaşı döker,
Bir kutuda âlâ mücevher gibi. Keramet kendinde sanır cahiller, Bel bağlarlar pula bir cevher gibi. Kimi kıskanırken çakıl taşını, Kimi paylaşmakta azcık aşını. Kimi üç beş kılla örter başını, Nispet eder kel’e bir miğfer gibi. Vuruşur aslanlar, pençeleriyle, Öyle mutludur ki, külçeleriyle... Gecesi gündüzü akçeleriyle Savaşır kol kola bir nefer gibi. Kuralsız bir dünya var onun için, Geniş olsa mekân, dar onun için, Hem söyler hem oynar, bar onun için, Hayat böyle kula bir sefer gibi. 03/2010/Konya |