Eylültankların ezdiği gri-siyah köprülerin kuşatılamayan gözlerinde buldum seni tütün kusan akşamların hüzünlü fırçasında… buldum da sonsuzluğuna sığındım kenar mahalleli yüreğim kırmızı dudakların için çarpar bilmez misin çiy tanesine vuruldu ağlayan kaçışların suskun bir kaybediş oldu hayatın buğu oldun boğuldun/ farkında mısın titrek gözlerini ve lal susuşlarını sunma gövdeme bir diş sancısı gibi gövdem parçalanır talan olur kül olur, sır olur kalbindeki yara izine sığındığım inzivam olur/ belli mi olur eylülsün sen sen eylülsün bense rüzgar yüzlü çocuğum en fazla saçlarını savurabilirim şimdi hangi coğrafya kabullenir gözlerindeki kırılgan ışığı hangi yürek sahiplenir sebepsiz yere kalbini kim fısıldayabilir bakire dudaklarına elma kokuşlu bu üzgün hikayeyi eylülsün sen sen eylülsün kasırga tutan fırtına barındıran ama gitme demiştim sana gitme şimdi çiçekler kusacak tüm yalnızlığını gitme bu şehir üstüme kalacak Ali Kemal Tanyıldız Aralık 2006 |