ALDIRMA HADİ GİT
Böyle konuşma yâr: Yüreğim parelenir bu gün.
Gidersen özüm bin hicranla kan ağlar her gün. Her daim sitem yazdım, yalnızlığıma gülüm. Ben yalnızlığa gebeyim; Aldırma hadi git. Sen benim hazan gülüm; Zemheride açan ayva çiçeğimsin. Sen benim hasret kaldığım sevincimsin. Sen benim özümde var ettiğim iki tanemsin. Bakma çehremdeki acizliğe; Aldırma hadi git. İnsan olamadım, özüne nasıl değer vereyim. Hayata mahkum köleyim, sana nasıl geleyim. Kabirlere gardaş iken, ardın sıra yollara nasıl düşeyim. Ben zaten bittim; Aldırma hadi git. Aciz düştüm, karalar bağlayıp ağladım. Kor ateşlere eş oldum özümü dağladım. Bir garip aşk ile ömrümü pembeli yarınlara adadım. Olmadı bahar bakışlım; Aldırma hadi git. Yazma lan deli; Ne ektinde, ne biçeceksin. Sen nesin ki; Adına sevgili denilsin. Çok şey bekleme insandan, kıravatlı değilsin. Kendini kurtar, düşünme beni yâr; Aldırma hadi git. Dağlar, ovalar kâh oralar kâh buralar puslu bu gün. Ahyar olmadan, adım adım geldi ölümüm. Kefenle kıyılır nikahım, olur düğünüm. Ardım sıra ağlayıp sızlayım deme; Aldırma hadi git. Ey sevgili; Mahmut gibi meçhule erersin bir gün. Şanın virane olur, yerlere sürülür özün. Artık gayri ihtiyâriyim, budur son sözüm. Ben gideyim; Aldırma hadi sende git. 14/02/2007 Mahmut Enes YÜCEL |