GÜL- İ CANIM
Sen üzülürsen dünya ağlar gözümde.
Sitemler haykıran şu firakın, özümü dağlar ezelde. Şu tavır- ı halin isyanım olur bu gidişle. Sen hakkını helal et, sakın üzülme gül- i canım. Matemler tutar kalemim, karalar bağlar kâğıtlarım. Şu ah- u figanın serzenişe durdu, biçaredir aklım. Sen üzüldün diye isyan ettin ah- u zarım. Bunlarda geçer, sakın üzülme gül- i canım. Renk renk olur sevinçlerim, sen gülünce. Boynunu büker dünya önümde; Sen bahtiyarlığa erince. Karanlığın efendisi şu gaflet, hezeyana uğrar güzelliğinle. Sen müsterih ol, sakın üzülme gül- i canım. Ben beni bilmezde, sana kötülük ettim: Sakın kalp- i nurun sönmesin. Olur ya! Güneş küser lisan- ı lügat’ ın sitemler söylemesin. Bülbül gül gibi yardan geçmiş, dünya şu hayatı neylesin. Boş ver, sen dert- i âlâyı, sakın üzülme gül- i canım. Bak; Güller gönülleri okşuyor, sen niye matemdesin? Şu eşek Mahmut’ un sözleri ar’ mı geldi, niye kanlı yaş dökersin? Ben beni geçtim, şu hayat- ı derya, ah’ ın ile cehenneme dönmesin. Liyakatsiz sözlere aldırma sen, sakın ola üzülme gül- i canım. Güller ki gözlerde, gönüllerde yeni bir dünyadır. Mahmut Enes bu sırra erdi. Lakin! Bir kere gül’ ün boynu eğilmişdir. Bundan sonra hangi dert onsun, artık derman tükenmişdir. Sakın üzülme sen. Bilesin ki ruhundaki güzellik, yine yaşatır seni gül- i canım. 26/06/2010 Mahmut Enes YÜCEL |