isimsiz şiirler 46seher yeli esiyor kalmaya yerim yok şehrinde iklimin adı gibi umursuzca gidiyorum sarılıp olmamışlığa, mayalanmış gurbetime kucak açıyorum... gök yüzü ve yer yüzü arasına sıkıştı varlığım kendimi inkar derecesinde günlüğüm küçüldükçe gözümde dünya içimde büyüyen dipsiz karanlıkla gidiyorum şaşkın adımlarıma , bildik rotalar arıyorum... canım yanmamış gibi yaptım gözlerinden düşerken uzatmalıydım ellerimi silmeliydim ’AY’ tatlısı hırçın bakışlarını yakalanma korkusundayken hüzün sonrası sessizliğe çığlıklarımın tek kürekli sandalıyla gidiyorum tutamadığım göz pınarlarıma , gün batımı yağmurlar yazıyorum... keşfettikçe seni düşlerime bile yitik kaldım kahraman olmaktansa bir adım öte geçtim kimin evladıyımdım ki şu an evlatlığım ve ne kadarımı bıraktın yarına ruhumu pay edip dünden bugüne her şeyinden vaz geçebilmeyi öğrenmeliyim unutmaya değil yokluğuna alışmaya gidiyorum bedenimin üstüne bir avuç toprakta ; senin hatrına atıyorum.... isimsiz şiirler karan |
Keşke onsuzluğa alışmak kolay olsaydı ama inanın bana hiç kolay değil. Gerçek sevdalar, yedi kat toprağın altına girdiğinde bile devam ediyor ve dünyada kalanı yalnız nefes almaya zorluyor. Çünkü severken yokluğuna alışmak imkansızdır bunu gerçek sevenler bilir.
Yine muhteşem bir şiir ve anlatım. Kutluyorum kaleminizi ve saygılar yüreğinize. Hüzünlerinizin dağılması dileği ile