Umudu yaşatmakBoynu bükük karanfiller suskundu kanatları kırık kuşlar uçamayınca göklerde ve kendisinden daha büyük yüklerini taşıyamayınca karıncalar işler sarpa sarardı hepten, işler zorlaşırdı daha koyulaşırdı sancılar ağustos sonlarına doğru, cırcır böcekleri susardı sarı sıcak günlerde tutuşan yamaçlarda kurumuş,sararmış yaprakların ayrılık acısı vardı ve karanlık gökleri ümitlerle aydınlatan ateş böceklerinin keskin ,direngen ve her türlü geceye inat ışıklarıydı gece renkli gündüzlerde duyulan barut kokusu vatan aşkını tutuştururdu dizelerinde tutuştururdu küllenmiş aşkları yeniden ve yeniden sımsıkı sarılırlardı yaşama bir daha kaybetmek üzereyken bulunan değerli şeyler gibi su gibi, sevda gibi, aşk gibi çiçekler de korkardı insanlar kadar kan ve gözyaşının kader olmadığını bilerek yeni doğan günle, yaşama tutkusuyla tazelenerek sevgisizliğin sancısını sol memenin altında duysa da hep beyninin kıvrımlarında biriktirdiği nasırlı avuçlarında büyütüp umudu yaşamaktır gece renkli gündüzlerde duyulan barut kokusu olsa da aslolan umudu yaşatmaktır. |