Bir An
Surları vardı korkulardan örülmüş
Bir baştan bir başına ruhumun Hükümdarsız bir ülkeydi bu sokak Bayrağı beyaz Sokakları gölgesizdi Kelepçenin diğer ucunda sessizlik vardı daima Kör güneşli gündüzler yaşanırdı Işıkları hükümsüzdü. Avarelik dolaşırdı sokaklarda Çukurları matem renginde Tabular nöbet beklerdi köşe bucakta Tek parçasını kaybetmiş bir yürek Fersiz bir çift gözden haber beklerdi bütün pencerelerde Ne gelen görünürdü ne bir haber gelirdi. Baharlar çiçeksiz umutlar sererdi bayırlara Yağmur doluydu saatlerin kadranları Cılız bir filiz aranırdı yerde gökte Hatıraların bindiği kirpikler hep ıslaktı Hangi yöne gidilirse gidilsin Yürünen kaldırımlar hep aynı kaldırımdı Gül rengi düşmezdi yanaklara burada Hayaller hep siyah beyazdı Uzaklık griye boyanırdı her şafak Ve acı damlardı yanaklara Sızılardı yumuşak yumuşak Gel mi yasaklanmıştı, gitme mi bilinmezdi hiç Haykırışlar ve hıçkırıklar kolkolaydı Kırık aynalar görüntüsüzdü Daracık çizgilerin içine saklanmıştı mutluluk Bir tek zaman vardı o da yarına sürgündü Rüzgârlar bazen umutsuz çiçek kokuları getirirdi Bazen güneş arsızlığının ardına saklanırdı kısa boylu gülümsemesiyle Bir an boyaların rendi değişirdi virane duvarlarda Bir çift ayakkabının dönüş sesi duyulurdu İşte o an bu sokak İşte o an bütün yalnızlık unutulurdu Rüya serilirdi sokaklara Pencerelerden hayaller bakardı yorgun ama mutlu Mehtap laciverti bir bekleyiş pembeye dönerdi Bu sokakta bütün avuçlar Hayali bir ele uzanır Belki ilk, belki son kez gülümserdi. |
saygımla..