***Durma/Git***
Devrik bir cümlede, yüklem misali
Takvimsiz yarınları sırtımda taşıdım Ne biçilen kaftanlara girebildim Ne ruhumun kalıbına ölçüler uydu Yadırgama eyvallahsızlığımı / ki doğarken öğrenmişim kanayan yanlarıma tütün basmayı Durma git Ardınsıra koşamam Nasılsa tufan Nasılsa dönmez bundan gayrı devran Uzak dur yâdımdan Durma Durma git ulan Çorak bir toprakta büyüyen, gelincik misali Ayaz gecelerde, esen yellere direndim Ne ihanete akıl erdirebildim Ne yüreğimin sesine söz geçirebildim Aldırma hezeyanıma / ki sitem vakitleri çoktan meyveye durdu Durma git Atının terkisine binemem Nasılsa niran Nasılsa dinmez bundan gayrı figan Uzak dur yâdımdan Durma Durma git ulan Dolunaysız gecelerde parlayan, çobanyıldızı misali İnadına göğün göğsüne tutunurdum Ne gülüp geçmeyi öğrenebildim Ne kayıp gitmeyi göze alabildim Aldırma şubat ayazlarıma / ki cemre düşmemiş alınyazıma Durma git Kunduranın ökçesine yetişemem Nasılsa yalan Nasılsa bitmez bundan gayrı talan Uzak dur yâdımdan Durma Durma git ulan Seher vakti, gülü bekleyen bülbül misali Alacakaranlık sabahlarda ellerini arardım Ne gözlerinsiz gülmeyi sevebildim Ne görmezden gelmeyi becerebildim Aldırma feveranıma / ki muhabbet faslı nihavent makamında Durma git Nasılsa hazan Nasılsa hercai bundan gayrı sevdan Uzak dur yâdımdan Durma Durma git ulan Namerdim bir bardak su dökersem ardından Rukiye Küçük |
mükemmel imgeler,uyum, akış el ele tutmuş satırlar
böyle de şiir olur mu ulan diyesi geliyor insanın
Alkışlı/yorum