YAŞANMIŞ TONLAR
Bilmiyorum hangimiz
nerede günah işledik. bir süre sırtımızı döndük birbirimize birimiz ağlıyordu ya da öyle bir ses duymak istiyordum ben sen yüzünü bana döndün usulca büyük bir boşluk düellosu sarstı ikimizi birden sen terketmek zorunda kaldın ben kaçmak Aşağı mahalleden bir fahişeyi oynuyordun kürkünün bir kopyası vardı ki sorma gitsin sırtından uzatıp tenini kalçalarına elliyordu ben simit satan bir çocuktum çapraz karede pastel düşlerim kaldırımları çiziyordu benim bu filmde rolüm bu olmalıydı diye filan düşündüm sonra böyle bir şeyin olmadığını ispatladım kendime Yukarı mahalleden bir yosmaydı başroldeki kadın sen hala bu yeşil elbiseyi beğenmedim diyordun figüranlık ruhumu teslim ettim azraile Yanlış bir tual vardı ve kalbimde öksüz bir sızı içimde biçimlendirdiğim bütün tonlar yine aynı kadını kapsıyordu (küme)sinde ikinci tekil şahıs Evdeki hesabın çarşıyı tutmadığı bir zaman çingene bir falcının ayalarından yuvarlandık ikimiz birden Ben burada kapının arkasında Sen duvarın dibinde dizlerini çekmiş bir halde karnının üzerine (sessizlik bir ömür boyu sarmış bedenlerimizi kıpırdatmadan) Bilmiyorum hangimize Hangi yalanı söyledi yaşam caddeden siyah ceketli bir adamı teşkil ediyordun sen içimde biçimlendirdiklerimin seri numarası siyahın ve beyazın bütün tonlarını kapsıyordu çekip gitmeseydin keşke göğüslerim dudaklarına asılı kalsaydı.. erdek 1998 |