Okunan bir duayım, dönüyorum toprağa
Yeşil gözlü, taliban, ölü düşler yanımda
Nerde eski sokağın alın teri, yakutlar
Lübnan perdeleri, toplatılmış kitaplar

Nasıl da korkuyorum inleyen Tanrılardan
Oysa uzun saçlılar, düşündükleri kadar
Ne bıçak bileyen ırgat, ne de palmiyeci dost
Tek düzine hayat ve cüzzamlı şarkılar

Dağ yollarının gidişatını bozdu peri kızları
Masmavi göğün altında, kararıyor insanlar
Güneyin peşmergelerine takvim dağıtıyorlar, oy!
Bırakın artık gevezeliği, ot kafalılar

Eski kilise taşlarının üstüne çıkıp
Bir kez okundu mu Dede Korkutlar
Yaşlı, sarhoş bedenler secdeye kapanırlar
Vaftiz kızlar, leş kargaları, kutsal taşlar, Tanrılar

Kaçacak yeriniz yok sizin!
Çağdaş kilisenin ilk papazı, Zeus
Kahraman Marsias yandaşı mebuslar
Cehennemlik zanlılar, az önce hortladılar

İşte Kıbrıs açıkları, işte Avrupalılar
Kahrolası Noel’i kutlayan saraylılar
Ömürlük ağaç gibi çatırdadı gelecek
Dileklerinizi tutun, kayboluyor kıtalar

Kubbe-tüs Sahra sakinleri, yurttaşlar, oy!
Bilin ki; İsrailoğulları kafayı sıyırdılar
Bacağı kopmuş çocuk, gözlerin kimi arar
Bir dünya paralandı, analar ağıt yakar

Putperest kavimlerinin ciğerini bilirim
Makineli tüfeğin namlusuna taparlar
Sızlasın kemikleri kutsal bakirelerin
Çoruh nehri ağzımda, susayın evliyalar!







berFarJeyn