(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
İKİ BAHAR şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
İKİ BAHAR şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
geç kaldım galiba bu şiiri okumak için...yine de şanslıyım sayın Yavuz..çünkü öylesine güzel ki seçtiğim dizeler..tam da bana uygun olduğunu düşündüm..
yani ben kıştan önceki mevsimdeyim de!..:)) belki ekim,belki kasım!...eylülü gerilerde bıraktım...keşke durabilseydik mesela temmuz ortası...tepemizde güneş,ayaklarımızda sıcacık toprak..ve yemyeşil çiçekli çayırlar...en çıplağını yaşasaydık aşkların..olmadı işte!..:))))) yaşadığımız zamanların kadrini bilmeden geçip gitti zaman...elimizden suya düşen sabun gibi eridi gitti...ne köpüklerinin köpük olduğunu anlayabildik,ne de kokusunun rengini algılayabildik...bir kenarda ağladı durdu leylaklar,erguvanlar,menekşeler,çiğdemler...biz dikenine dokunduk güllerin sadece..izleri kaldı tenimizde...
çiziklerinde bir tutam acı yeşerdi kadınlar adına bu ülkede...ne yazık ki böyle!..
evet benim de İkinci Bahar adlı bir şiirim var.izninizle ondan bir kesitle renk katmak istiyorum bu şiirinize; kutlayarak,saygı ve sevgilerimle...
"neden şimdi? nesi vardı başağa duran tarlanın çomağa saran bostanın, bir türlü gelemedin!.. kuşların göçe kanat vurduğu zamandı zaman çökmüştü gene dağlara sislerin yüzünü göremedim... "
Nail Yavuz tarafından 4/10/2008 10:33:11 PM zamanında düzenlenmiştir.
Aşkın ve şiirin her türlüsünün -liseli çağlardaki gelgeç aşkların bile- yüreklerde yarattığı çoşkuyu aşkın büyüklüğünü ve sevecen gücünü gösteriyor bunu kuşların tanıklığında doğruluyarak... Bu bölümde yalın ama çarpıcı bir aşk yaklaşımı var.
İkinci bölümde bu güzelliklerden yararlanamıyan çocukluğunun ezikliğine yenik şairin kimliği çıkıyor önümüze...
Dostluk sevecenlik yaşamamış anılarında hep hüzün ve burukluğun eğemen olduğu bir çocukluğun etkilerini koyuyor. Bu acıların, buruklukların kişiliğini kuşattığını özlemlerini gerçekleştirmeye olanak vermediğini kendini adeta tutsak aldığını bu tutsaklığını aşamadığından o güzellikkleri paylaşamayışını ve yanından gelip geçen birlikteliklere, çocukluk anılarının içini acıttığını vurguluyor. Bunu yaparken bu acıtmadan dolayı şairde bir öfke yok. Pişmanlığı bile belirsiz. Bir teslim olmuşluk bir kadere karşı yeniklik seziliyor ki bu şiirin gücünü zayıflatıyor... Ki eğer, şair burada bu yenilmişlik yerine bir özlemi aşmak için direniş sergilese bir hedef koyabilse okuyucunun önüne o zaman bu güzel şiir gerçek gücüne erişecek şiir gibi şiir olacaktı.
Bende de bu izlenim uyandı... Bakalım hoşgörüsüne sığındığım sevgili Yavuz ve arkadaşlar ne diyecekler...
Metin Yaltı
Nail Yavuz tarafından 4/10/2008 10:42:52 PM zamanında düzenlenmiştir.
'dışarıda bahar telaşı deniz en yosma maviliğine kuşanmış 'bu şiirindeki bu dizelerin anlamındaki ve düşselliğindeki renkleri anlamya ve bulmaya açalıştım.'Yosma'kelimesi burada 'güzel'anlamında kullanılmış(Öyle sanıyorum) ki bazı yörelerde kötü kadınlara ve/veya güzel fakat birazda toplum içinde iyi gözle bakılmayan kadınlara söylenen bir söz.Yani deniz en güzel maviliğini giymiş/hazırlanmış..
'kuşlar her sevdanın tanığı 'işte bu dizenin içnden çıklımaz bir hali var.Kuşların somut ve/veya soyut anlamı içinde hangi kuşların sevdanın tanığı olduğunu bulmak ve bilmek..Parklarda oturan ve duvar altlarında ve kıyıda köşede sevişen ve öpüşen aşıkların ve sevdalıların görgü tanığı anlamında bir tanıklık mı yokda daha yalın bir kanıksamamı...
' acılarla çevrili yüreğimden '..bu dizenin birbirine girişkenliği dişinda ilk dizenin sonunda var olan çevrilikelimesinin şiiri anlam bakımndan sınırlı bir hale getirdiğini düşünüyorum.
acılarla çevrili yüreğime...böyle düşündüm bir an.Fakat şair söylemiştir sözünü
Burada bir seyretme var..isteyerek değilde zorunlu bir bekleyiş veya bir duruş.
Yani bir yanınızdan bütün yaşamın herhal geçn,yaşlı ve orta yaş insanların düşün ve beden anlamındaki gidiş gelişlerine söz söyleniyor olmalı.
Nail bey şiirdeki zorlamaları hiç kullanmayan ve kelime oyunlarını aramayan sade ve yalın yazan bir şair.
Şiirlerindeki genl anlam hayatın gerçekliğinde var olnı bulmak ve ifade etmek.
Teşekkürler. Saygılar.
Mustafa Karademir
Nail Yavuz tarafından 4/10/2008 10:40:30 PM zamanında düzenlenmiştir.
Bu Ege Denizi hep böyle vurur insanı değil mi hemşehrim? Vurur ve inceden bir sızıyla karışık, baş dönmesi salar insanın tenine. Ve ses verir kırk kat düğümlü bohçalardan başkaldırarak sevdalar.
Bilirim, bir burukluktur tutar insanın içini ve yine imdada koşan odur. Tutar bir yerinden ruhumuzun ve avutur gönlü. Bir poyraz üfürür, yakamozlar serper ayaklarımızın altına, köpürür muzip muzip; derinliklerine çekmek ister bizi daha bir büyütmek için, daha olgunlaşsın diye ruhumuz.
Gerileri geride bıraktım, bir daha dönmemecesine, yıktığım köprülerin çığlığına kulağımı tıkayıp. Püf dedim sahte ışıltılı kör lambalara ve önüme, dimdik ileriye baktım. Saçlarım pamuk gibi olsa da, asla öldürmedim içimdeki sevimli çocuğu. Ve daima çok sevdim Onu, korudum, kolladım, izin verdim kendini daha bir geliştirmesine. Geçmişi affettim. Herkesi...O acıları yaşamama izin verdiği için de başta kendimi. İşte o an anladım ki, o geçmişle bugünkü ben olabilmiştim ve artık özgürdüm.
Açıp kanatlarımı süzüldüm Ege'nin mavi göklerinin koynuna. Sanki, bu bilgiyi bilmeme sevinçli, şefkatli bir anne kucağı gibi kollarını açarak; teselliye hazır beklemişti bunca zaman.
Yine güzel bir şiirle şiir zevki tattırdığınız için teşekkürler. Kutluyorum.
aklımda sebepsiz bir yaprak dökümü kimse su vermiyor çocukluğumun havuzuna dört tarafı çevrili yüreğimden sızılı bir cümle düşüyor sanki hep aynı yerde durmuşum bütün yaşamaklar yanımdan geçiyor.
İnsan ömrü bazen durduğu yerde bocalıyor mu? Eğer durduğu yer 'iki bahar' arasıysa neden olmasın... Denizin 'yosma maviliği' ve liselilerin defterlerindeki aşk trafiği kendini duyumsatıyorsa yüreğe;sevgili Yavuz boş yere evhamlanıyor bence.İlkbaharda esen ömür tipisinin yuvalandığı yürek,sonbaharda atamaz. Sakin ol,ey şair!
Birinci bölümdeki 'izdihamı' ve 'spazmı' kafiyesi yerine keşke daha orjinal bir şeyler bulunabilseydi. Özellikle şiirin ikinci bölümünü sevdim. Ddaha bir şiir. Kutlarım :)
aklımda sebepsiz bir yaprak dökümü kimse su vermiyor çocukluğumun havuzuna dört tarafı çevrili yüreğimden sızılı bir cümle düşüyor sanki hep aynı yerde durmuşum bütün yaşamaklar yanımdan geçiyor.
İkinci bahar yaşıyor ömrüm der gibisiniz.Ömrünüz hep coşkusuyla gelen baharlar gibi geçsin Değerli şiir dostu..
keskeler geciyor icimizden