Bir Hikaye GibiHafif bir rüzgar esintisiyle başlar Kum taneleri yavaş, yavaş ahenkli, Bir ritim tutturur camın üzerinde Bazen hüzünlü bir şarkıya eşlik eder Ara sırada ritminin dozunu yükseltir Yalnızlığıdır, Bozkır akşamlarının sessizliği Güneş dağın ardından kaybolurken; Ortaya çıkan o ufkun hazin görüntüsü, Bir karamsarlıkla çöküverir insanın üzerine Akşamın olduğunu anlayıverirsin Kesilir çocukların sesi, yorulmuştur, Küçük bedenler, gölgelerinin üzerine koşmaktan Dinlenmeye çekilir büyüklerin bağrışmaları arasında Sessiz gece ahenkle başlar bozkır ovalarında Gaz lambası olanlar yakmıştır, olmayanlar ise; Saçtan kıvrılmış, huni biçimi çıraları tutuşturmuştur. Çocuksu bir sevinç düşer içime çıranın ışığında Gölge oyunları eklenir isiyle duvarlara ışığın Yorgun düşer kirpiklerim gözümün üzerine Dalarım sessizce uykuya Gün doğmadan başlar burada çığlıklar Uyanırsın mahur, mahur Fırlarsın dışarıya, Seher yelinin esintisi serin, serin kulağında Derin bir nefes çekersin, mis gibi çiçek kokusu Bozkırlara hastır geliverir insanın genzine Gün başlamıştır, taştan yapılmış evlerde Gün doğumunu izlersin Bir merdivenle çıkarak damı toprak evlerin üzerine Derin hayallere dalarsın yarınları düşünerek Özlemini çekersin bitmesini istemezsin, Ama bitiverir bitmesini istemediğin hayallerin Bir rüzgarın önüne katar hayat seni, Savurur götürür bir hikaye gibi, bir yerlere Ömürden geçen her gün yormuştur, yorulmuşsundur Bir daha dönmezsin geriye, Çoktan sona ermiştir hayallerin Dönemezsin bir daha geçmişine, Zaman her zaman akar ileriye Yaşadığın ve yaşatılan her neyse Unutulmaz bir acı hatıra olarak kalır içerinde |