SENSİZLİK
o deniz ülkesinde
sicim şubat yağmurları sensizliği yağardı üzerime çöldeymişcesine susuz yanardı içim susmalarım birikirdi dilim dilim bakır dudaklarımın titreyişine sabahlara kadar uykusuz umarsız kanardım da sessizliğime üşüşürdü şehrin yoz gürültüsü alır beni götürürdü kaçamadığım karanlık eller sarıp sarmalayıp sakladığım unutmaya durduğum anılara mitsiz kadim topraklarda doğamazdım küllerimden karnında sancısıyla zamanın aleyhime işleyen çarkları keserdi kısır döngüsüyle önümü alır beni öğütürdü esaretim ümitsiz beklemelerim çoğalırdı doğamazdım hiç bir güne başlamadan sönerdi sevincim sensizliğin girizgahında öylece kala kalırdım faili meçhul sevdamla ağlardım ortasında evrenin savrulurdum yerle yeksan sürgünlere bir başıma… |
Yenilerini bekler ince ilhamlarnın devamını dilerim.