HANGİ SEN!
hiç yaşanmamış mı saymalı yaşanmayası geçmişi...
avuçlarından bir pamuk çiçeğinin hafifliğiyle üflemeli mi içimden seni. ezel çizgisinden ebede doğru yürüyorum yollarında, yollarım dikenlerinle yol almakta, kan revan olmuş soluğum. Yalancı baharlar mı tek suçlusu yasımın Yoksa deli boranlar mı alıp kaçmış beni yalnızlığa,sesim bamsız, soluğum kaçık, gözüm yaşlı... Yaşlanmış yaşlanmaya çok erken olan yüreğim İhtiyarlığım olmuşsun kimliğimde yaslı yaşım... Seni hangi mevsim aldı benden Yine aylardan kasım mı? Eylül de gel mi? Hangi vicdansız bahar...son baharım! Çektim tüm baharların perdelerini Güz mevsiminde daim yürek Ayazına mahkum... Seni hangi kalem aldı benden, Ki yazamıyorum seni... Kırdın kalemi ,kelimemi,cümlemi Çıplak kaldı sayfam sensiz... Yazık... Hangi harabe çöplüklerden toplanır kurduğum cümleler Hangi savruk duygular kurdurur bir kez daha aynı güzellikleri Hangi savaş meydanı barış imzalatır sevdalara... Hangi sen... Hangi sen birkez daha merhaba der bana... Acıtmadan içimde ki seni Hangi yollar sana çıkar Çıkmaz sokaklarda... |