BU ŞEHRİN
Nesi güzeldir bu şehrin
Ne yaşananlardan bir haber Ne yaşanacaklardan Nesi güzeldir bu şehrin Seni otuz beş yıldır tutan Tam da ortasında üstelik Bu akşamında esmesi olmasa Nasıl çekerdin yazın da yangını Nasıl da eser, alır gider sevdalara seni Nesi güzeldir bu şehrin Boğarken sokakları seni Caddelerinde nefes alamazken Nasıl yaşarsın bu şehirde Ve ne duruyorsun hala Bırak git geldiğin yere Diyen sese inat geçen otuz beş yıla Bütün gecekondu olmayan betonarmelerine Bütün çirkinliğine, ruhsuzluğuna karşı Yine de güzeldir bu şehirde yaşamak Nasıl unutursun gençliğini ve onun bütün hayallerini Nasıl gidersin bu şehirden Bu şehirde kalmadın mı? Bu şehirde yaşamadın mı? Dutlu yolunda Bahçelievler’in Bir o yana bir bu yana sallanmadın mı? Bir gemi güvertesinde, sarmadın mı? Ufka bakarak sevgiliyi Kordonboyu’nda Nesi güzeldir bu şehrin Yaşamak ne kadar kolay olsa da Yaşamak zor adam gibi burada Nesini sevdin bu şehrin Bu şehir ne verdiyse sana Ne aldı senden bir baksana Nasıl gidersin bu şehirden Nasıl gidersin ardına bakmadan Nasıl da ağlar gökyüzü ve körfez Nasıl gidersin yokuşlarını bırakarak Nasıl da döker gözyaşlarını martılar Ve dalgalar yüreğindeki ateşi söndürür Gitme gitme kal bu şehirde Saat Kulesi nde dursun akrep yelkovan Yine şiir yaz Kıbrıs şehitlerinde Basmane’de caddeden karşıya geç bir akşam vakti Yolun karşısında bekleme, geçen kediye bak! Az sonra randevusu var besbelli Fuar’ında koşma bu şehrin Temiz yürekler yarışır seninle Koşu yolu’nda düşen bir dut yaprağı ağlatır seni Gitme bu şehirden der sana Varyant Camii Oturup da çay içmiştin dostunla hani Nesini sevmedin sen bu şehrin En çok nesini sevdin sen bu şehrin Ezanlar okunurken çıkılan, ’hayatın yokuşu Balçova’ Teleferik koşu yolu, geriye dönüp dönüp bakarsın Bakar da kendini alamazsın Gelir köpek sesleri, gelir kokusu dağ kekiğinin Ve aşkı anlatır bu şehirde bir demet nergis Rengi anlatır gözlerinde bir demet sümbül, kendinden geçersin O yüzden bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır Hisarönü’nde Bilmez bunu kimse asıl hazine Taşçılariçi’nde Sen otuz beş yılı nereye koyarsın Sevmeseydin her şeye inat, sevmeseydin keşke Nasıl terk eder gidersin bu şehri Bu şehir bu şehir Ege’nin incisi Üzümün, zeytinin, incirin birincisi Terk edemem seni vasiyetim var Benden aldığının üstünde, bir kefenlik yerim var Bu Şehrin hikayesi,zaten içinde saklı Yaşayanlar mı yoksa yaşamayanlar mı haklı Şehir,içindeki sırları keşfedenlerindir Bu şehir İzmir,bu şehir yalnızca yürekten sevenlerindir... İzmir.02.07.2008 |
glsm1994 tarafından 4/22/2010 10:52:51 PM zamanında düzenlenmiştir.