BOZUK TÜRKÇE
ben nezaman seninle ilgili bir şiir yazmaya başlasam
adresini kaybetmiş bir gözyaşı iliştirirdim her cümleye uçurumunda ayrılık gizli uçurtmalar çizerdim bir tekerleme izlenimi verirdir öznesi yükleminden daha devrik olan hikayem bu yüzden hiç "yıldızlı pekiyi"alamadım senden çünkü senin bütün bir okula yetecek kadar ayrılığın vardı ve zamanın bile beklemeden söylerdin bazen benimse aşkım bir nokta bile sürmezdi zaten işte bunun için yakıştıramadım ayrılığı şu yıkılasıca türkçeye nezaman asiliğim tutsa yüklemle başlardım çünkü cümleye ama yinede yakın yazamazdım adını adımın yanına ( yoklama defterini çıkarırsak ) yada saymazsak ayrılıkların hepsini seninle başlamıştımya gülmeye izin vermedi edebiyat seni sevmeme ben nezaman seni seviyorum yazsam kara tahtaya beyaz tebeşirle komşu dillerden ödünç aldığım bir nokta koyardım cümleye tebeşir tozu yutardım ve ateşini hissederdim solyerimde bir türlü beceremezdim sana ateşlenmeden eve dönmeyi belkide bu yüzden bir türlü sevemedim türkçeyi belkide bu yüzden yan yana getiremedim o çok sevdiğim iki kelimeyi.. ama senin bir aşkı bitirecek kadar çok cümlen vardı ve bir şarkı gibi söylerdin bazen benimse hep yetim bir şiir gibi kaldı zaten işte bunun için yazamazdım adını adımın yanına çünkü giremezdim başını yazamadığım bir aşkın sonuna seninle başlamıştım ya sevmeye kabullendiremedim bizi türkçeye... ben nezaman başlasam seni sevmeye hep mecbur kalırdım yarı yolda dönmeye GÜNGÖR KAYA |