çaresiz
Elimi…
Sağ elimi kalbime götürdüm, Sen atıyor kalbim, Gözlerim sen bakıyor. Kaderime binlerce kere Lanet yağdırmak istedim, Ama yapamadım. Çünkü yorgunum… Konuşmadan, kendi kendime İsyan etmekten yorgun düştüm. Yorgun, yorgun, yorgun… Başımı kaldırıp Etrafa bakmak istesem, Dört kirli duvardan, Tozlu pis bir masadan, Ve ilahi kudretle çalışan, Cızırtılı eski bir teyp Görürüm… Birde, yanına giderken Pis duvarlara değmemek için Büyük çaba sarf ettiğim, Kafamdaki Bitmez yorgunluğumu Atmaya çalıştığım, Temiz sayılabilecek Yatağımda görürüm kendimi En çok… Çünkü her gece o yatakta kollarımda hayal ettiğim sen, Beni hayatta ve ayakta tutuyor… Cızırtılı, kırık teyp ise, Neredeyse benim İntiharıma neden olacak (ben topraktan bir canım) Adlı, Şarkıyı çalarken, İçimden neler alıp götürdüğünü Nerden bilsin? Orhan’ın kabahati ise Yalnızlığımdı, çaresizliğimdi… Belki bu kadar çok Kahretmezdim yalnızlığıma… Belki bir daha yüzünü Göremeyebileceğimi Bu kadar düşünmezdim. Ama başka şansım yok. Ve de, başka kasetim yok! Cızırtılı, kırık teyp, Yüzkırksekizinci kere (ben topraktan bir canım) Diye bas, bas bağırırken, Ruh umuda, Sanki Ele geçirmeye çalışıyordu… (rawiz1621) raviz demirel... |
..qöçmen kızı..