Hayal perdesi
Yağmur çiselemeye, damlalarını vurmaya başladı.
Kırık camıma ne kadar ahenkli vuruyor. Tatlı bir müzik esintisi olur ürpertir içimi. Kitaplarımı karıştırırken sızlayan sol elimle, Kırık masamda duran, kadehteki son şarabıma baktım Gözlerimi hafiften yumdum, Bir yudum aldım, Anlaştık, şimdiyi sonraya bıraktık, Sonra da, koyu bir sohbete daldık kendimle… Bir ormanın derinliklerinde, duvarları topraktan, Bir kulübe. Çatısı da kuru dallardan. Onlarca kitap… Başımı döndürdü, kitapların o benzersiz kokusu. Kar yağdı… Önce çok sevindim, sonra da kaşlarımı çattım. Bunu neden yaptım diye söylenirken, aklıma geldi, üşüdüm… Derken kısa sürdü sohbet, bir sürpriz çıkacaktı elbet; Ah gabriella! Sen aklıma geldin, yalnızlığıma lanet ettim. Şimdi yanımda olsaydın, Soğuğa aldırmadan soyunur dun. Göz bebeklerime meydan okusa da, gökyüzüne bakan memelerin! Hiç konuşmadan, gözümü bile kırpmadan Sadece oturur seni seyrederim… ‘Kimse var mı’ diye haykıran bir ses! Her şeyi bitirecek, Nasıl bir hayal perdesini yıktığını da nereden bilecek… Raviz Demirel. |