AdA
__ AdA__
bir ada düşünün küçücük bir ada kum tanelerinden başka bir şey yok birkaç ot bile ve etrafındaki deniz öylesine hırçın ki adaya gelmesin der gibi kimse her cam dan bakışım da bu ada çıkar karşıma sanki farkında bir şeylerin ama yıllarca alışmış benim gibi yalnızlığa denizine demiş yaklaştırma bana kimseyi karşıdaki kıyı ya bakıp onun uçsuz yeşilliklerine onda ki çeşitliliğe onda ki hayatı seyrederken, ondan gelen kahkahaları, ardından çığlıkları, ağlayışları,haykırışları ürkerek dinlerken kendini unutmuş. korkularının çevirdiği deniziyle mutlu belkide mutsuz bir gün o denizi aşıp vardım küçük ada ya bahçemdeki çiçeklerden topladığım bir kaç tohum vardı avuçlarım da kumların da yürüdüm sıcacıktı uzak tan görünen yalnızlığının kar taneleri yoktu tomurcuk bir çiçek gördüm belki yıllardır açmamış öyle kalmış sanki vereceği kokla diyeceği kimse yi istemediği için köklerine su vermemiş çiçek olup görürlerse koparırlar incitirler diye kumlarını okşadım yürek çizdim kıyısına tomurcuğun yanına getirdiğim tohumları ektim ve bir tutam kum alıp ayrıldım ada dan ertesi sabah baş ucumdaki kumlar parlıyordu baktım küçük adaya deniz durgun ve sessiz ilk kez tomurcuk çiçek açmış,renkleri gök kuşağı sanki ada kum degilde yeşil bir cennet gel diyordu bir kez daha gel bana ada birşeyi ilk kez hissetmişti korkularını sevginin sıcak dokunuşlarında terketmişti yamacında birde pınar oluşmuştu sanki ağlıyordu denizim den öteye ’al götür beni’ diye... Baki Ceylan |