Şimdi ne söylerim aslıma boyun bükerim!Ne kadar adağım kalmışsa umutlarımda aşkla Velhasıl geçip giden efkârlı zamanın ocağında Kalbim mahkûm bulunsa da ruhum hakikat ta Aklım idareme güç yetirmeyince nefsim ortada El hâsıl dil durmaz akıl hissiyatla akit yapamaz Kendir ne kadar sıksa da yüreğin ateşi durmaz Arif zaten ses çıkartmaz zalim ezadan caymaz Anlamak için sevda aşkın pervazında bulunmaz Ateşin çeşnisinde nefesime takati kim yetirecek İzan mefkûreme nasıl yön verecek aşk sönecek Umut idrakimle filizlenecek hazda tehir edilecek Zevkin kültürü seninle esinleşecek hak bilinecek Savurun arttık külleri dağlara ve ıssız sokaklara Eğer bir köşede büzülerek nefes alan varsa ara Naralar çıkarken ayyuka ruhum hicranla sırada Şayet insanlık kalmışsa çıkma garip nefes orada Çığlık çığlığa haykırışlar sanki afatı beklemekte Arzın bütününde ümmetin mahzunluğu çilelerde Ecir birliği kul için iliklerde aşk sabırla melalinde Eğer ölmek mana ikliminde dirilişse nefes şevkte Hani tozpembe hülyalar alıp ummana götürür ya Ufuklar amaçlar için maslahata sarkınca sakınma Vaktin koşullarında yılgınlık bizarlığında yorulma Umudun kadrini hakkıyla anla aşka yaban durma Sinemin kavlinde mevsimle her vakit tazeliğinde Bazen hazan bazen de ilkbahar aşk zindeliğinde Niyet halisliği senin kalbinin meşkinde sahibiyle Gidilecek bir yer kalmışsa unutma umut şevk ile Ne kadar serzenişlerle baş başa kalarak ağlasan Hiç ayılmadan o bitaplığın şaşkınlığında uyansan Ne ezanı duysan ve ne de kalbin sesinde aransan Aldanma ruhun bırakmayacak anı anla aşk başka Gel seninle karakalem çalışalım ve hayale dalalım Biran çileleri unutarak şevke yaslanıp hakkı analım Hayatın kalanını sorgulayıp saklambaç oynayalım Ömrün kitabını yazalım mısralarla anlamlaştıralım Mustafa CİLASUN |