Asa kalbi ufkumdan katreyle örtüşüyor!Sanki anlatacağım bir esrarlı masalın izlerinden İşte kalbi fakirliğim aşikârken sinem aşk elinden Dilim suskunluğun kadrinde serinlenirken birden Ruhum ahirinde aşkın esininse süruru beklerken Şimdi nasıl başlayayım edebi sinemde haşlayayım Tefekkür ikliminde yol alırken neleri hatırlayayım Sevdanın bağrına nefesimi sunayım aşka kanayım Hicran güftesinde hayata bir başka hazla bakayım Nefesim kifayetsiz kalbim şevksiz gözlerim fersiz Hasretin toprağında manaya ulaşmak n zahmetsiz İnsan özlemsiz ihsandan nasipsiz olunca vah deriz Halin çilelerini kime şikâyet ederiz dertler sahipsiz Nefsim gemsiz iradem aklımdan habersiz ve sessiz Dünyam efsun içinde kalbim lekeleriyle işte şevksiz Ne kadar vakit varsa açılan davalarda kalp edepsiz Ruhum haşyetin elinde ürperttiler idrakte ahenksiz Ey dermanın payesi mananın ziyadesi asa gel susma Şimdilerde çok uzaklarda mazi insanlardan kopunca Ati suskunlukta ağlamak gönlün dermanı olmadıkça Evvel farkı şimdinin saklanmacı insanı kuşatmayınca Nihayetinde sular içinde ve kendi halinde bir kamıştı İnsan ancak evveli ve ahiri için anlaşırsa sır inşirahtı Kul olmak ihlâsı yudumlamak şirkten uzaklaşmaktı Cehdin bir gayesi olmalıydı ve azimet ecir içinde aşktı Dinlediğim nağmeler yüreğimden kopmaları yaşatıyor Neyin tınısı aşkla buluşturuyor o an hüzün sesi şakıyor Ölüm fevkalade anlamlaşıyor dirilişin gayesine akıyor Düşünmek hazlaşıyor ruhum nazarında aşkı heceliyor Halimin sayfasında karakalem çizdiğim resimler neydi Sabır vaktin değirmeninde ve kanaat meşkiyle kederdi Aklım henüz yeni yetmeydi irfanın adımlarını ne bilirdi İradem ahenksiz izanım belirsiz nefesim o an şevksizdi Ne vakit bir naaşı görsem ellerim asasız kalbim hazsızdı Ömürden geriye ne kaldı suali nedense ruhuma sancıydı İşte o an kalbim fevkalade bizardı aşk muhabbete vardı Yar ufkumun serinliğinde sanki bir seraptı aşkım onaydı Mustafa CİLASUN |