Şeyh Ali Semerkandî (k.s.) 3Onlar mânâ Güneşi, ısıtır, ışıtırlar, Ânlık ışık değiller, bir görünüp, bir batan! Hakk’ın en son dînini, yaşayıp, yaşatırlar; İlânihaye arzda, oğullar bal damıtan ! Onları örnek alan, hayatı emin yaşar, İstikâmet dosdoğru, yolun şaşırmaz beşer, Hâlden hâle devinir, Hakk Hakk deyûben coşar; Dünya ukbâ mahrumdur, nefsin buyruğun tutan! Seçmiş Cenâb-ı Yezdan, nakşetmiş ledûnundan, Gâye tebliğ sıyrılmış, nûr Kılınçlar kınından, Öyle kutlu kullar ki, hizmet sürer Sin’inden! Dalar aşk ummânına, ân üstüne ân katan! Sınayan özden oldu, çarptı bağra sır oku, Sırra vâkıf olanlar, duydu misk anber koku, Fıtrâtı neyse kişi, gördü ya said, şaki! Âkibeti hüsrânen, onlar oldular biten! Onları seven gedâ, ya Sultân, ya Han olur, Muhabbetle gelirse, ne yara ne kan olur, Çürümüş bedenlere, Hakk’tan yeni can olur; Onlar aşkın okları, diken değildir batan! Kul isterse öteye, gitmek alın akıyla, Vurdursun şol nefsini, sâdıkların okuyla! Hakikât ehli bilir, esrüktürler kokuyla; Hiç bir rayiha yoktur, Velîden güzel tüten! Çile, zahmet çağırır, eğer kutluysa erek, Kuru taklit kerîhtir, yapılmalı bilerek, Samîmiyet, muhabbet, sıdkile gayret gerek; Elbet menzil alamaz, sa’y’sız bekleyip, yatan! Yüzkırkiki yıl ömrü, kırk yıl mağra eviydi, Şeyh Ali Semerkandî, mânâ yurdu deviydi, Nişângâhı gönüller, silâhıysa seviydi; Ozan İlo’m olmamış, aslâ mesnetsiz atan! 30.08.2009/18.01 |