Bir sis perdesi gibi gözlerin...Bir sis perdesi gibi gözlerin, Boğumundan bebekleri seçilmeyen Kirpiklerden mevsimi görünmeyen Yüzündeki en değerli unsurun.. Bakışlarındaki o derinlik o sessizlik Sessiz şarkılar mırıldanan pandominler gibisin.. Ne bir gecenin kuytusu Ne mehtabın kızıllığı Ne de bir kovan mermi.. İçimde öyle süngüler dolaşıyor ki Ne toz zaman Ne de toz gerçekler gözümde Hepsi de birer nokta gibi savuruyor kendini Yaşanmışlık sandığım zamanlara.. Öyle ki, bilinmezlikdir yolum Seni düşlediğim zamanlarda.. Ve asla açılamayacak bir kapı. Anahtarını kaybeden yaramaz çocuklar gibi Ben de bir oraya bir buraya koşturmaktayım. Yönünü bilmeyen Mecnun Kuyucaklı Yusuf’un derin düşüncesi gibi Ya da bir safari gezgin Bir yudum suyu nerede içeceğini bilmeyen Susuzluğa hasret çöl gezgini.. Kirpiklerinin o muamması O yorgun yüreği tanıyorum bir yerlerden.. Beni, bana hatırlatan Daha ilk görüşümde Bir demlik poşet gibi koyuluğu içime akan... Ne gümüşte ne de altında Kestiremeyeceğim, tabiri imkansız bir ayar Senin o SİS PERDESİ GİBİ GÖZLERİN!... Tülay Mert |
Kestiremeyeceğim, tabiri imkansız bir ayar
Senin o SİS PERDESİ GİBİ GÖZLERİN!...
çok çok güzeldi yüreğinize sağlık...
sevgiye dair ne varsa yüreğinizde olsun!