HADİ SARI DENİZLERİMEİltica ediyorum, sarı denizlerime , Baktın da, anlamadın, bir ömür gözlerime... Bu aşka mı yanayım, yanayım yoksa derde ? Aşka müptela oldum, ben, bu ince kederde. Başımı bir kez olsun, koysaydım dizlerine , Canım çıksaydı öyle, bakarken gözlerine... Deniz de aramazdım, dolaşmazdım dağları, Yaşardım gözlerinde, gelip geçen çağları... Olmazdı bizden önce, ne Ferhat, ne de Şirin , Bakmasını bilseydi, o esrarlı gözlerin. Kimse anmazdı sanmam, Kerem’i ve Aslı’yı, Sevda ırmaklarına, düşerken kıyı kıyı... Kalubela’da belki, düşmüştüler kaydını ; Bu yüzden kundaklar da, sayıkladım adını... Yağan kırkikindiler, sendin bütün ninniler , Seni sayıkladılar, taç giyen tüm gelinler... Kelebek kanadından, hafif gelirken yükün, Herkes maval okudu, kalan tek, senin öykün. Dağıldı yumağımız, bu yüzden hep ağladık, Nedense son düğümü, asla bağlayamadık. Koştuk bir hayal gibi, ardından bir yumağın, Kalırken yamacında, aşılamaz bir dağın. Ayazı sert vuruyor, güneşleri yakıcı ! Yoktur sığınacağım, ne gülü, ne ağacı... Her akşam gün batımı, bir dilek diliyorum , Sen diye, gece, gündüz, dağlara meliyorum... Kaybetmeden aklımı, teslim ol gözlerime ; Seni de götüreyim, sarı denizlerime... Hayrettin YAZICI |
Seni de götüreyim, sarı denizlerime...
yürek sözü düşmüş sayfana selamlarımla