EY İSTANBUL
Üretirsin bereketli topraklar gibi
Açarsın kollarını ahtapot gibi Kucaklarsın bir ana, bir baba gibi Ekmek sende, iş sende, aş sende Bir yanda yükselir gökdelenler Bir yanda yerde sürünenler Bir yanda evini terk edenler Evli sende, bekâr sende, dul sende Sakallı cübbeli tespihli erkekler Otobüs durağında cenneti bekler Çarşafa bürünmüş huriler, melekler Cami sende, türbe sende, dergâh sende Yuvalar yıkılırken bilmezsin Bedenler satılırken görmezsin Ey İstanbul söyle bu sen misin? Mafya sende, çete sende, suç sende Sahipsiz kuzular çakal olmuş Sokaklarında çocuklar dolmuş Söyle İstanbul sana ne olmuş Hırsız sende, tiner sende, hap sende Sen ki tarihlerle dolmuşsun Yaşanmaz bir şehir olmuşsun Ben seni, sen beni bulmuşsun Güzellik sende, aşk bende Sevmişim seni bir kere Kovsan da gitmem bir yere Elde kürek, başta bere Muhtacım sana ey İstanbul YALNIZ KALEM/A.Y. |
unutmak kötü niyettir.......
Üstad....Kucaklamış şiiriniz İstanbul' u...
Güzel şiirinizi ve yazan yüreğinizi kutluyorum.
Saygılarımla.