mesafe tanımadan karaladıklarım da oldu
şekline bakmadan sıktım adamın elini
göğsüne bakmadan dinledim bir diğerini
hatta her karaya kadar uzanıyor duygumun dozu
aşırısı düşündürür
azı güldürür
süngüsü sökülüdür
gözdesi esmer

...
...

sıra dışı adamlar
sıradan satırlarda toplandılar
beygire ses verip, eşşekliğe vardılar
anırmanın rengi ebrûli
satırın gri

yeri gelmişken aliye,
bende anlatayım bir hikaye


gelin ata binmiş
diyemeden ya nasip
at kişnemiş
kemiklerin batıyor ulan
alamadın mı şu dört teker sıpalardan

adam ata binmiş
tekmeyi de indirmiş
at gevşemiş
geriye bakar mısınız ulan
sanki harran
e at dişiymiş


geniş adammış vesselam
aldırması özürlü
gözünün contası patlamış
kaldırması çözümlü
kahkahayı yumurtayla haşlamış
göbeği otomatik üzümlü*
..
...

şimdi soruların güzergâhına çivi koysam da
’’ayıp değil mi esas duruşta horlamak
ya da eşşoğlu eşek derken eşeği indirgemek ’’diye sorsam
utanır mısın benim gibi
homurdanır mısın karıştırıp burnunu ayrımcı bıyığınla

....
......

hani olur ya bazen
teyzen de yazmak ister
kelimeler dört nala gelirde
işe yaramaz neyzen

ben neyzen bilmem de
taşırım karakalem
canı istemezse veledin
’’sana bir kafa korum, çözülür dilin’’ diyebilirim
dikine ezgileri o yüzden
e mal sahibine çeker, bilmez mi teyzen?

...
....

sıra dışı adamlar
vatansever takılırlar
kavga taşırken katar katar
kafalarını bahaneden sığınaklara sokarlar da
dışarıda kalan kısma
ağaç resmi çizecektir çocukluğum
ya da atın esrik yürüyüşünü


atlar hiç faşist olmaz değil mi?
ve atlar savaşmaz
ayrı tutmaz kendilerini
komünist olacağına at olsaydın yani
fazla mı açık oldu bu gerçekçi ilişki
zaten meydanlarda değil mi peydahladığı çelişki


aslında sizinle işim yok benim
cam kırılsa da gider araba
daha nerelere uzanacağımda
henüz boyum kısa
everest’te mangal yakacağım mesela
tarafsızlara
ağrıda zeybek oynayacağım
atlarla
eşek gözlü bir çocuk gelecek uzaktan
şapkayı birlikte çıkaracağız yakışıklılığına
benim işim teyzenle akşam olduğunda
bulaşık yıkamak öyle zor ki bana


biraz da kendini çoban zanneden fukaralarla
zenginlik parayla değil ki
sırayla bizim burada
yarın yâr gelecek diyen
bugün en cömertimiz mesela


o gün
dünyayı taşısam sırtımda
kemiklerimin sesi unutulmayacak nasıl olsa
beygirin günahsızlığı bende olsa
koşarak giderim servili çıkmaza
kuşlarda var nasıl olsa
puştlarda gelecek!

ali aydoğdu

* üzümlü.. av tüfeği markası olarak kullanılmıştır

Ali Aydoğdu