SEMA
Yükselince nebi ansızın bir gece yarısı
Bir esrarın sonsuzluğu açılan ebedi kapısı Yarılır estergonda zincirler Sensiz tavında çelik kesilir demirler Adı meşhur kuşlar taşır sırrını Ebabilde sukut, baykuşta gece zılgıdı Cezzarın yeleli aslanları sana nazar eyler Teyfikten beste akıtır hoş sedalı neyler İnci kesilir damlalar rahmet gözünde Eski zamanlardan kalma ağıtım yüzünde Yine sana çevrilir eller kanla da dolsa Bir ferahsın, nasibinden ebreheye ateşlerde kalsa Günler açar her dem mah yüzünde Cenazeler dizilir önüne bir tan dönüşünde Cümle çiçekler aksinden alır alını İncidir tanelerin zehir kestirir arının balını Kurak çöllerde hasretli bir damla Arıyor matarasını hızırdan kalma Ömürden tek güne hasrettir ölüler Bir nefes verilse senden, vahalara döner yavuzu olmayan çöller Zamanda zaman örer hak işi Kanlı bir ordunun sana dönünce okları tutuşur ölümler ateşi Eyvah kuşlukta kuşkuya düştü uyku Seninle dolu, ağlıyor bir daha yusufu göremeyen kuyu Zamanlar gelirmiş zamanlar geçermiş İsmail de zemzemi senden içermiş Ak kuşlar galebe çalınca kara kuşlara Göğsünden süzülür nev baharlar çetin yokuşlara Issızlığında ürperir vücutlar, kabrin Senin en sığ yerin dehlizlerden de derin … Yükselince nebi ansızın bir gece yarısı Bir esrarın sonsuzluğu açılan ebedi kapısı Sema… Sezgin tozlu |